Etiketler

2 Mart 2012 Cuma

Picasso &Modern British Art& I ;)

Ey müminler Picassoyu nasıl bilirsiniiiiiz????

Picassoyu severmisiniz bilmem... Ben severim... Modern sanatın gelişim çizgisini değiştirmiş bir deha nasıl olurda sevilmez... Filmini izledikten sonra insan olan Picasso değil sanatçı olan elbet yüreğimde yerini korudu... :)

Bu güne kadar elimden geldiğince tüm Picasso exhibitionlarını takip ettim...

Benim için en unutulmazı, tadı hala damağımda olanı; 11 mayıs- 18 Ağustos 2002'deki Tate Modernde yapılmış olan Matisse&Picasso sergisidir... Oy oy oooy... Her iki dehanın aynı salonda yer alan yapıtları insanı öyle bir etkiliyordu ki... 
Matisse'ide çok severim ancak her zaman için 1 numara benim için Picasso olmuş olsada bu sergide aman pablo duymasın Matisse 1 numaraya oturmuştu ;) 

Aslını isterseniz kim kimden daha iyinin, daha etkileyicinin gerçekten cevabını bulamadığım/madığınız nefis bir sergiydi... 

Genellikle Londra'ya gidiş tarihlerimi bir etkinliğe göre ayarlıyorum. Multi milyarder değilim, aaa 2 gün sonra bilmem ne varmış yine giderim caanııım diye bir lüksüm yok... O yüzden karda-kışta-sıcakta kısaca bazen en olmadık zamanlarda uçup uçup durmam bir etkinlik sebebiyetiyle... ;) 

Tate Modern 1947'den 63'e kadar power station olarak hizmet vermiş bir binadır. Binanın tasarımcısı İngiltere'nin ünlü kırmızı telefon kutularını da yapan Sir Giles Gilbert Scott'dur. Eski bir elektrik santrali binasının başarıyla sergi alanına dönüştürülmesi 81 yıllarında olmuştur... Modern sanata ev sahipliği yapan çok ilginç ve güzel bir binadır... 

İngiltere'de 4 tane Tate galery bulunmakta... Ben bu güne kadar sadece Tate Modern'in ziyaretçisi olmuştum...

Picasso & Modern British Art sergisi bu güne kadar gitmediğim Tate Britain'daydı... 

İngiliz sanatına çok ilgi duymadığım için gitme gereği görmediğim galery İngiliz sanatının örneklerini sergiler... 

Bu ukalalığı yapıp neden gitmediğimi bilmiyorum. Sonuçta sanat sanattır ve görülmesi gerekendir... Beaaa napıcam ben İngiliz  sanat eserlerini diyebilmem için sanat uzmanı filan olmam gerekir... Eeee öyle bişey de olmadığıma göre ve özel bir sergi değilse ücretsiz olarak koleksiyonların gezilip görüldüğü bi yere gitmemek ükelaaa dümbelekliğinden başka bir şey değildir efem! İşte arada yapıyorum nedensiz dümbeleklikler... ;))) Yani bide bu kaçıncı gidişim bir mimar olarak muhakkak görmem gereken müzelere-sergilere gitmiş bitirmiş birisi olarak, sanat enginliği verecek şeylere yönelmem gerekirken artık... 

(Kendime sizlerin huzurunda kızıyorum efem... :ppp) 

Herneyse, efem... Tate galery'nin üyesiyim... Yeni sergiler hakkında durmadan mail gönderiyorlar bana... Picasso sergisinin maili düştüğünde muhakkak gitmeliyim, görmeliyim huzursuzluğuna girdim... Biletimi ayarlarken serginin 15 şubatta açılacağını unutup 14 şubatta açıldığından o kadar emin davranıp dönüş biletimi serginin açılacağı güne almayayım miiiiii !!!!

Otel ve uçak halledildiğinden sergi biletimi sabahın körüne almak zorunda kaldım... Galery 10'da açılıyordu... Odayı boşaltma, valizi indirme, otelden Tate'e gelme sürelerini hesaba katıp 10.30'a biletimi aldım. 

Daha öncede demiştim, saatle gezebiliyorsunuz sergileri... Benim gibi biletiniz 10.30'sa sizi kesinlikle 10'daki grupla içeriye sokmuyorlaaaaar... Böyle büyük sergilerde bilet bulma zorluğu da yaşayabiliyorsunuz... O yüzden ben gitmeden önce biletimi alıyorum... :) Size de tavsiye ederim...

Sergi Kasım 1910'da  Post- empresyonistlerin organize ettiği sergiyle başlıyor. Picasso'nun 1919'da Londra'ya gelip etkilediği sanatçılarla birlikte İngiltere'de modern sanatın kabul edilmesinin öyküsü... Bu arada 1919'da adamlar modern sanatı konuşurken, eserler verirken benim atam memleketi kurtarma derdindeydi... Bir takım eserlere bakarken ülkemin o tarihlerde yaşadıkları usuma üşüşüp keyif-hüzün arası karmakarışık duygular hissettim... İlk defa bir Picasso sergisinde memleketim geldi yüreğime çöreklendi... ;) 

Millet rakı sofrasında memleketi kurtarır ben sergide... :ppppppppp

Picasso her ne kadar baş aktör olsa da, Duncan Grant, Wyndham Lewis, Ben Nicholson, Francis Bacon, Graham Sutherland, David Hockney ve veee Hery Moore'un eserleriyle nefis ötesi bir sergi...

1919 senesinde Picasso Leicester Square'de dansçılarla çalışıyor... 10 küsür sene önce almış olduğum ohaa kalınlıktaki Picasso ve Tiyatro kitabından tanıdığım bir çok kostüm çalışması sergide yer alan eserlerden...

Picasso'yu abidik-gubidik çizen adam olarak tanıyanınız varsa şayet bu sergide 'normal' çizgilerini de görebilirsiniz... Kübistleşmeden önceki çizdiği kadınlar Goya'nın Mayasından daha etli butlu... Bende şu anki mevcut kiloma bakıp ulan bi ressam sevgilimi bulsam da adama modellik yapıyom da ondan böyleyim ehi ehii mi desem  olmadı değil hani... :ppppp

1 saatte tadına varılacak bir sergi değildi... Bir sürü eserin karşısında dakikalarca kalmak, incelemek ve daha önceden pek bilmediğim sanatçıları biraz daha yakından tanımak isterdim ancak 16.10'da uçağım vardı... Otele dönmem, valizimi almam ordan havalimanına geçmem, Türkiye'ye getirme niyetinde olmadıkları için aldığım ceketin tax işlemlerini yaptırıp üç kuruş da olsa vergiyi geri almam gerekmekteydi... 

15 şubat-15 temmuz 2012'ye kadar devam edecek sergiyi imkanınız varsa gidip görmenizi tavsiye ederim... http://www.tate.org.uk/  

Yandaki tablo: Nude Women in a Red Armchair 1932. Bayıldım bu tabloya. Sadece posteri vardı... Çantasını yapmamışlardı... Yapsalardı alırdım... :( Bu arada sergi ücreti: 15.50 sterlin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder