Antik adı Cyssus olan Çeşme, Osmanlı döneminde Ege denizi'ni kontrol altında tutmak için önemli bir işleve ev sahipliği yapmış bir yer. Bölgenin ticaretini elinde bulunduran gelişmiş bir liman kenti...
Çeşme diyince tarihimizdeki iki ünlü komutanı hatırlamadan olmuyor; Çaka bey ve Cezayirli Hasan Paşa...
Ben pek rastlamadım ama adını sokaklarını ve meydanlarını süsleyen çeşmelerden alan yörede birbirinden güzel çeşmelere rastlayabilirsiniz diyor bölgeyi anlatan bir kitapta... Hacı Memiş Ağa, Hafize Rabia Hatun, Kabadayı, Kaymakam Sadık Bey, Mehmet Kethüda ve Mimar Mehmet çeşmelerinin adını veriyor kitap... Ama bunlar nerdedir bilgi yok... :(
Bence Çeşme diyince çeşmelerden çok sakız ağaçları akla geliyor...
Bu günlerde Tema vakfı ve Falım sakızları ağaçları korumak için hummalı bir çalışma içinde... 'Sakız ağaçlarına sevgi aşılıyoruz' diyorlar...
Sakız sevmem... Zorda kalmadıkça çiğnemem... Çeşme'nin ünlü sakız dondurmasınıda-macununuda sevmediğimden ağzıma sürmem ancak doğayla-ağaçlarla tat derdim olmadığından desteğim tam çalışmaya... :))
Sakızlı kahve, muhallebi, un kurabiyesi, dondurma... Çok üründe sakız kullanıyor... seven yesin afiyet bool şeker olsun... :))
Çeşme bir tek damla sakızıyla ünlü değil... Bu bölgede Ege mutfağının olmazsa olmazı birbirinden lezzetli 100 ot yetişiyormuş... Aynı zamanda bu bölge Ege'nin enginar deposuymuş... Eee ülkedeki en çok rakı-balığı tüketen memlekette elbet karaciğerler içinde bir çözüm olmalı... :))))
Çeşme'ye ilk 7 sene önce gelmiştim... İşe girdiğim ilk sene... 1 haftalık senelik iznimi almışım... alnımın teriyle kazanmışım ve biriktirmişim... Nereye nereye derken bunca senedir hep İzmir'e gittik hiç Çeşme'sini görmedik diyip bilmeden etmeden Ilıca otele gelmiştim. Şu anki otel inşa halinde... Bahçesindeki iki katlı bloklar hizmet veriyor sadece... Ne biçim 5 yıldızlı otel leeeyn burası derken Ilıca beni huzuruyla, deniziyle kendisine aşık etti ve gıkım çıkmadan tek başıma 1 hafta kaldım...
Ilıca Otel'in yeri bende hep ayrıdır... Belkide ilk kendi paramla kendime ısmarladığım tatilim olduğundan...
Çok seviyorum orayı... Ancak neredeyse her sene bahçe düzenlemesini değiştirmelerine gıcık oluyorum... Hatırladığım gibi aklımda kalan gibi bulamamak yükseleni boğa olan yay bendenizi hasta ediyor... Boğalar sevmezmiş efendim değişimi... Yükselenimin kurbanıyım!!! :)))
Eskiden deniz havuzu kocamanda şimdi küçülttüler... Deniz çok dalgalıysa orda kulaç atardım... Şimdikisi 2 kulaçlık daire formunda süs havuzu kıvamında... Ama olsun bunada şükür... :)
Artık ev var... Ilıca otel'de kalmıyorum ancak plajındaki huzur ve keyif için arada oraya gidiyorum... Bide otelde kalıyomuş gibi adisyonları imzalamasam... :))) Eee eski alışkanlık... :))))))
Bu arada Ilıca'nın omleti çok güzeldir... Hıım hıııım aşçıbaşını kaçırıp şahsıma özel omletçim yapmak gibi feeentezilerim var ya... Neyse... :)))) Hıııııım bol domatlı (ege'de domatese domat denir) yeşil biber ve maydanozlu... Ayyyyy canım çekti... Yarın kahvaltıya mı gitsem Ilıcaya acep... Neyse bi cigara yakim aklımı ve midemi dağıtayım...
Çeşme'de gidecek görecek yer bol... Zevkinize-bütçenize ve paşa gönlünüze kalmış bir sürü alternatif...
29 kilometrelik sahil şeridi boyunca bir sürü plaja ev sahipliği yapıyor Çeşme...
Geeel vatandaaaş geeeel seçmece bunlaaaaar...
Alaçatı, Ilıca, Dalyan, Çiftlik, Paşalimanı, Şifne, Ildırı...
Ben ne Alaçatı köyünü ne de sahilini pek sevmiyorum... O da beni sevmiyor zaten :ppp Sörf yapanlar için cennet... Benim için öylesine arada gezmelik, sörf yapanları izlemek belki bir kaç ilginç fotoğraf karesi yakalamak için gittiğim bir yer... Alaçatı marina Çeşme marinanın küçüğü... Sadece yeme-içme mekanları var... Akşamüstleri huzurlu bir kaçmak arayanlara ideal... Dip dibe olmadan, kalabalıkta boğulmadan...
Alaçatı Çark plajı buz sahil benim için... O suda 5 dk kalamıyorum ben... Donduğum için yüzemediğim bi suya para ödemek anlamsız geldiğinden eş-dost durumu yoksa o bölgenin beachleriyle ilgim alakam olmuyor o yüzden gidin kendiniz deneyin keşfedin... :)
Dalyan balık yeme mekanı... Gündüzden çok gece tercih edilen bir mekan... Balıklar, kalamarlar güzelde eşsiz boğaz manzarasında yemediğiniz halde o manzaraya bedel hesap ödüyorsunuz... Değer mi? Bilmem... Tamam balıklar nefis deniz balığı da...Onun yerine Çiftlikköy'de Langusta yer o parayı parmaklarımıda yiye yiye ona veririm... :)
Bu arada Dalyan'da Kocakarı plajı var... Adı niye öylediri bilemedim... :)
Dalyan'da 2 tane heykel var... Meslekten dolayı ilgi ve alakamı cezbettiler... Dalyan girişinde fenerin altında denizkızı heykeli var... Balıkçıların olduğu sahil yolunda da ağ toplayan adam heykeli... Ağın altına havuz yapmışlar, ağdan havuza sular akıyor... Hoş bir yorum düşünce ama işçilik ve malzeme biraz daha iyi olsaymış kompozisyon daha etkileyici olurmuş... Aynı şey denizkızı içinde geçerli... Neyse okuldaki herşeye laf eden hocalar gibi olmim, heykel çağdaşlığın sembollerindendir...İyi veya kötü düşünüp yapılmasıda günümüzde sanata doğru düzgün yüz vermeyen memleketimizde başarıdır diyor Dalyan'ı kutluyorum...
Heee onlarda beni kutluyoooo...
Eheee yazılarımı okurken dalga geçtiğiniz noktalarda merak etmeyin bende kendimle dalga geçiyorum... :))))
Neyse efem, Paşalimanı bana Yunanistan'ı anımsattı... Tam olmasa da Santorini keyfinde... Yamaçlarda evler aradan gözüken mavilik... Hoş... Hatta bir ara hayel alemlerine dalıp ordan mı ev alsam oldum ama merkeze uzak diye vazgeçtim... :)))
Şifne termal merkezi... Hoş Çeşme'de her yer neredeyse öyle ya... Ancak Dalyan gibi pek ünlü olamamış... Orda da bir sürü balıkçı var ancak Dalyan'da balık yemek 'in' Aaaaa prestij çok önemliiii... Dalyan yerine orda balık yerseniz elalem ni diiiiir? :p
Şifne termal oteli tavsiye ederim. Günlük 15 kağıt... Tüm gün şifalı sıcak su ve çamur banyosundan faydalanabilirsiniz... Şirin bir yer... Salaş hali çok hoşuma gitti...
Çiftlikköy'de görülmesi gereken yerlerden... Pırlanta plajı tavsiye olunur... Çiftlik'e gidip böcek yemenizi tavsiye ederim... Paraları Dalyan'da değil orda böcüke verin... :) Tuğrul amcanın elinden Langusta hııım ve hııııııııııııııııııııııım...
Ilıca'nın plajı muhteşem ötesi... Bir çok kişi Maldiv adalarına benzetiyor nefis kumsalı... Kumsalın dibinde ki şantiye evleri tek kat yazlık evlere güzel örnekler... İlk yazlık yerleşim yerleriymiş o evler... Ancak o canım evler o canım kumsalın üstüne yapılmış... Ilıca plajı benim tek tercihim. Başka yere gitmeyi sevmiyorum... Tüm günü orada geçirmeyi seviyorum... Deniz tam istediğim sıcaklıkta, kumlar şahane, elimde kitabım keyfime diyecek olmuyor... Geçen seneden beri çocuklarla sezonluk anlaşıyorum... Arzu ettiğim yerde şemsiyem ve şezlongum beni hazır ve nazır bekliyor... Milletin 1 günlük ödediği taht parasının yarısının azına sezonluk şezlog... :))))))
Çeşme-Ilıca arasında yer alan Boyalık plajıda güzel ancak denizi bölge bölge taşlı ve plajdaki cafeyi işleten hatunun işletme zihniyeti işe yaramaz olduğundan Ilıcamı özleten bir yer... Boyalık aynı zamanda 7800'e de ev sahipliği yapıyor...
Ayayorgi... Nefis bir koy...
Ancak bu sene bana pek zevk vermedi...
Babylon bu sene oraya taşındı... Rüzgar sağolsun evimizden çıkmadan konserlerin keyfine varıyoruz... :))
Paparazzi bu koydaki en sevdiğim mekandır... Gündüzünü-gecesini ayrı severim ancak gündüz alt-alta üst-üste haline tahammül edemedim bu sene...
Bu sene nedense kalabalıktan hazetmiyorum... Çözemedim... O noooo yaşlanıyormuyum artıkııııııııııın!!! :pp
Yeaaaa beybiiiiiiii !!! :))))
Bir sürü Beach club var... Denizleri-tatları ayrı ayrı...
Paşa gönlünüzün isteğine göre...
Tekne gezisi severseniz Lady Bente ile Çeşme limanından bir geziye katılmanızı tavsiye ederim...
Kaptana aşık olup Norveç'i bırakıp 23 senedir burda yaşayan güzel Bente ile Akvaryum koyu, Mavi koy, Eşek Adası ve Cennet Adasına gidin ve egenin sularında tuza bulanın...
Eşek adasındaki eşşekler bana çok cılız geldiler... Ancak suyu nefis... Orda yüzmeye doyamadım...
Klasik müzik tadı için akşam üstleri Altınyunus'a gidip terasta gün batımı keyfi yaşayın...
Ancak servis yavaş... İsteğiniz zamanında geliyor ancak heabı ödemek için çırpınıyorda çırpınıyorsunuz... Yakında hesap takıp giden bi hatun duyarsanız bilin ki o benim!!! :ppp
Çeşme bu sene marinası ile in. Hafta içi haftasonu fark etmiyor her daim kalabalık... Marinadaki mağazalar 12 ay açık kalacaklarmış... Umarım iş yaparlar... Orda yemek keyfi yaşamak istiyorsanız erkenden sahideki masaları gidin kapın ya da rezervasyon yaptırın... Kenar masalarda yürüyenlerin üstünüze çıkma tehlikesi var ki bu abartı değil !
Marina'da mimar olarak bulduğum kusurlar var... Yürüyüş yolu genişliği az, köprüde rampa yok... Çocuk arabasıyla gezen bir çok kişi var, onlar için eziyet, yaşlılar içinde... Engelliler içinde dicem ama memleketimizde hiiiç engelli olmadığından rampa yapmadığımızdan orda yapmayı düşünmek abes kaçardı zati...! :p Bu arada şan eseri marinanın tekne sahipleri için açık olan bölümüne girdim... Teknelere hizmet veren önemli birimlerin binalarında klima yooook !!! Vantilatörler var!!! hı-hııı burası Karadeniz... Klimaya gerek olan bi memleket diiiil ! Tasarlarken klima boşlukları hesaplanıp tasarlansa ve inşa edilse o güzelim binalarda sonradan bir sürü kargacık burgacık delik açılmasa olmazmıydı? Cıııık !!! Memleket olarak binalarımızda sonradan açtığımız delik sanatımız var bizim ona aykırı olurdu...
Niyse...
Buraçlar güzeeel...
Hava miiis...
Rüzgar herdaim boooool...
Kekik kokuları, bol oksijen...
Vizeli gelin sakıza geçin...
Bendeniz yakında, 3 sene sonra yeniden ama bu sefer İzmir limanından komşu adalara yola çıkacağım... Geçen sefer ada izlenimlerimi yazmamıştım bu sefer eski ve yeni izlenimleri inşallah maşallah yazarım...
Arabalı gelin deeeer, ege'den selam ederim... ;)
Esprili ve aydınlatıcı bir yazı olmuş. Okumaktan ve bilgi almaktan keyif aldım. Teşekkür ederim. Metin Dirim
YanıtlaSil