Etiketler

29 Mayıs 2012 Salı

Due Mojitoooo! ;)

Cuba gibi teee kmlerce uzağa gidiyorsanız, kendinizi eğlencenin kollarına atmaya hazır gitmeniz gerekiyor...
Yok biz usturuplu usturuplu yer içer gezeriz diyorsanız Antalya'ya gidin bebeeem!!!

Rom'un ve salsanın cennetinde rom içmeden, salsa denemeleri yapmadan bi deeee nefis popolu hatunlarla illa yatağa girmeseniz de deneyim yaşamadan Cuba'ya gittik eğlendik-deneyimledik diyemezsiniz!!! :))))

Turdaki tek bekar ben olunca bi bozuldum baştan! Zaten sosyal bi hatun değilim... Bi de herkes evli barklı... Kimseyle geçen seferki gibi sabahın bilmem kaçına kadar clup gezilemez, içilip-dağıtılamaz oldum! 

Tek başıma git-eğlen-iç nereye kadar! Ben biliyorum kendimi turdaki tek bekar olarak aman laf etmesinler şimdi diye ne milletin gözünün önünde rahat rahat içebileceğim ne de bi süre sonra tek başıma çok keyifliyim ben, kimseye benim ihtiyacım yok yaaa modumu uzun süre götürebileceğim! 

Cuba tek başına eğlenilebilecek bi yer değil... Daha öncede yazmıştım. Kafa dengi birisinin olması gerekiyor ki yanınızda eğlenin! Bi süre sonra aklınıza yanımda şu-şu olsaydı bak burası şöyle keyifli olurdu burası böyle bilmem ne olurduyu düşündüren bi yer Cuba! 

Son bir kaç senedir bir takım insanların hayatıma belirli sebeplerle girdiğine inanıyorum...
Tanrı bir şekilde bana birilerini ve istediklerimi yolluyor! :))
Yeniden gitmek istiyorum dedim, gittim... 747 ile Cuba'ya uçmak istiyorum dedim uçtum... Çok eğleneyim, çok mutlu olim, kafamı dağıtayım dedim veeee süper bi arkadaş gönderdi tanrı!!!! :))))

Tek başıma takılıp bi süre sonra derdi-tasayı düşünüp arızaya geçmekten CB. sayesinde kurtuldum...

Aslında karşılıklı yırttık diyelim... Ben olmasaydım onun durumu da beaaa çok sıkıcıymış leeeyn Cuba olacaktı! Tek başına iç, iç, gez nereye kadar!!! Birlikte paylaşıp, eğlenmek kadar güzel bişi var mı yok! 

Birbirimizin hakkını yemeyelim şimdi... Hem blog benim blogum kendimi daha fazla övmeye hakkım var! :ppppp

Arkadaşlığımız, 2. gece başladı; Cafe Taberna'da ki gösteriden sonra... Gösteri bitti benim mojitom bitmedi... Ben bunu alıyorum diye bardağımı gösterip çıkıp yürümeye başladıktan hemen sonra...

Eh huylu huyundan vaz geçemezmiş... Tamam cici bi hatunum da para verdim ben o mojitoya diye tam kendimi savunacakken; Nimet o nimet dedi... Nimet bırakılmaz... Waaay sevdim mantığını dedim...

Gezgin insanlar gezemeyenlere göre daha rahat anlaşırlar... Anılar-gidilen yerler anlatılırken haset-kıskançlık-hava atma yoktur... Bilgi, deneyim ve eğlence paylaşımı vardır... Konu konuyu, gezi geziyi açtı ve bizim nimetlerle taçlandırılan eğlenceli arkadaşlığımız böylelikle başlamış oldu! :))

Gündüzleri grupla sıkı tur yapıp akşamları eğlencenin dibine vurduk!!!  

Geçen sefer grupta 3 bekar 1 evli erkek grubu vardı... Hepsiyle sonradan kanki olduk... Ailecek görüşüyoruz artık! :) Geçen sene onlar sayesinde süper gece hayatı deneyimi yaşadığım için ilk defa Cuba'ya gelmiş yeni arkadaşım CB ile tecrübelerimi paylaşmaya başladım...

Geçen sene kendi makinemle değil oğlanların makinesiyle öyle fotolar çekmişim ki... CN. döndükten sonra 'ulan bunlar neee karım görürse boşar beni!!!' diyerek çektiğim fotoğrafları bana yolladı seninle o mekanlara gidip yeni makinemle süper fotoğraflar çekmek istiyorum dedim! :)) Çok masumane isteklerim var ya... ;)))


Adam demesin mi ben paralı aşka karşıyım!!!
Hööö??? Aşk yapmicaksın... Casa de la Musica'lardan birine gidicez... Nefis yerli hatunlar geliyor... Canlı müzik var... Çıtır Cubanlıların eğlenmesini izlicez, arada biz de eğlenicez... Cubalı yavrular şayet seni beğenirse senin yanına gelecekler, ya sana bişiler ısmarlatacaklar ya da sadece dans edecekler... Gerisi sana kalmış... Burda erkekler değil kadınlar gelip teklif ediyooo!!! Sen nefis yerli hatunlarla ister göz banyosu ister dans keyfi yaşarken ben de araştırmacı bloger kimliğimle fotoğraflar çekiceeeem!!!! 

Adam yok dedi yaaa!!! Ama ben yeni makine aldım yaaa!!! Cıks dedi adam... Ben sevmem öyle şey!!! 
Çattık leeeyn!!! Oluuum ne biçim Türk erkeğisin yaaa!!! Cuba'dayız... İlla sevişeceksin diye bişi yoook... Salsa yapacaklar sana... Deneyimlemesin bunu!!! 

Bu arada bu konuşma Tilki ve Karga jazz barında oluyor... Gösteri bitmek üzere ve ben burdan sonra nereye gidelim telaşındayım... Hem o eğlensin hem ben!!! :ppppp

Diyorum size Cuba'da 13+'lık olsa da sappık oluyorum ben!!! :)))))
Anaaa adam cıks dedi... 
Dedim benden mi çekiniyorsun... Tamam ben gelmim sen git... Ama fotoğraf çek... O na da cıks dedi adam!!! 
Gizli hacımıdır nedir... :pppp
Her neyse hatıra olsun diye içtiğimiz havana clup amblemli bardakları çantama attım ve otele doğru yola koyulduk... Otelde içerük biz de artık dedik!!! 

Caaanım bardakları koyduğum çantam sen bi güzel düş... şangır-şungur ses çıkmasın mı!!! Bardakları unuttuğumdan ben ahan da yeni aldığım makineeeeem kırıldı diye bi cırla!!! :)))) O dakika otel'in en eğlenceli müşterisi bendim!!! Yeni arkadaşım CB'ye çantamı uzatıp benim kalbim dayanmicak sen bak dedim... Gecenin 1'de adam çantamdan orasını burasını kesmeden cam ayıkladı ki ben o sırada kırılanın makinem değilde bardaklar olduğunu öğrenmenin sevinciyle mojitomu içip kahkahalar atıyordum!!! :))))))

Cuba'ya gelip yerli hatunlara pirim vermeyen yeni arkadaşım o gece otelde hiiç tahmin edemeyeceğiniz yerlinin yerlisi bi hatuna vuruldu!!!! 
1 mayıs için gelmiş olan Türk bir kızaaaaaaa!!!
Yürü git yaaa!!! Manyakmısın ya... Cuba'dayız oğlum ya... Bununla eğlenemeyiz... Bana ne oluyosa bu arada???? Ben de içimden fotoğraf çekicem diye hortlamış sappıkın kurbanı olarak çocuğa müdahale ediyorum!!! :)))))))))

Ya bunun poposu dümdüz beaa... Bak Cubalılara... Göbe de var bunun hem... Uff ya... :))))
Onlar muhabbeti koyulaştırırken ben cillop gibi Cuban yafruların fotolarını çekmekten mahrum kalmanın bahtsızlığında oteli dolanmaya başladım!!! Veee 2 tane boş koliyle dönüp muhabbetlerine nefis bir şekilde maydanoz oldum ;))))))) Ne hatundan önce ben vardım yaa!!! Niye basıp gitçekmişim ya o gitsin! :ppppp Eheeee...

Hatun tipik Türk olduğundan yeni arkadaşımı naz diyarından naz diyarına sürüklerken ben de bir şekilde yancıları oldum hep! :)))) Ama ben dedim ona Cubalı bulalım diye o ı-ıh dedi ve buldu belayı! :ppppppp

Geçen sene Cerveza'da (bira evi) koca birahilerde bira deneyimi yaşayamadığım için çok üzülmüştüm... Bu sefer de yaşayamazsam çok üzülecektim... Tek başıma en küçüğünü bile bitirmeme imkan ve ihtimal olmayan ama illa deneyimlicem ben bunu diye içten içe tutturduğum bi şeydi! Yeni arkadaşımı tutulduğu kızın benim başka bi programım var diye ektiği bi öğleden sonra kaptıııım ve doğruca Cerveza'ya götürdüm! Bu gün benimsin dedim... Birahiden içicem! Sonra serbestsin!!! 

O nooo!!! 5 saatin sonunda, suratsızca servis yapan garsonlarla kanki olmuştuk... 3.5 litrelik birahiyi bitiren sevimli ayıcık yavruları olaraktan bardağa döndüğümüzde artık boş bardaklarımız bi tane daha istermisiniz diye sormadan alınıp dolusuyla değiştiriliyordu... :))) 5 saat içinde müdavim olmayı başarmıştık... Çevre masalar, müzisyenler, sokak ressamları, göstericiler kankiydik artık!

Bu ressam amca bizden iyi para kazandı... Eli süper... Durmadan içip eğlenen biz, oğlu ve onun için süper ekmek kapısı oluşturduk :)))) Ucundan acık sevgilide sanıldık!!! Abicim ya bi tanesinde de ayrı ayrı çizsen... Forevır-morevır filan yazılarıyla yolladığın çizimler iyi güzel de Cubalılarla çapkınlık yapmayan bu adamla forevır içmek yani nereye kadar... :pppp 

Habana'dan Trinidad'a geçtiğimizde her şey dahil ötelin mojito konusunda ki başarısızlığı bizi hayal kırıklığına uğratınca, dünyanın her yerinde değişmez keyif verici olan biraya rom cennetinde istemeden istemeye döndük... 

Şehir turundan sonra otelimizde takılmaya karar verdik... Nedense birden cebimize akrep girdi... Merkeze inip içmektense otelin rahatlığında içmeyi tercih ettik... :) Odalarda ki termoslara bira koydurabileceğimizi öğrendikten sonra hayat başka bi güzel oldu bize... ;)

Hayat bu... Termosta bira... :) Eee azcık sosyal olmakta fayda var diyip bir ara bar eğitimine katılıp kokteyl yapmayı öğrenip yeniden yerimize çöküp ara ara ıslatıp ıslatmadığı belli olmayan Caribbean yağmurunda keyif yaptık...

Oturduğumuz yerden salsa dersiniz izleyip termosta bira keyfine devam... Tamam yavru çok şahane değil ama bi ihtimal şansımı yeniden denemeye başladım şşşş Cuban yafrularla deneyim? dedim... Cıks dedi yaa!!! Aaaa Cuba'ya gelip de Türk kızını sayıklayan bi sen varsın herhal oldum!!! Ay bide bişeye benzese!!! Ben daha güzelim bea! Desem de vaz geçiremedim! :ppppppppp :)))))

Ama yani eğlencemin içine etti... Ne güzel çapkınlık yazıları yazacaktım ben olmadı! Tanrım her şeyi verdi bu seyahatte bi bunu vermedi yaaa! :ppppppp

Nefis gün batımı deneyimi için termoslarla düştük sahil yoluna... Çok güzeldi... Sigaram, termos dolusu biram, dolu şarjlı fotoğraf makinem gerekli her şey yanımdaydı... Daha ne isterdi ki insan... ;) İnsanoğlu buluyo yine istiyecek bişeyler... İç iç ayılmak için cuup okyanusaaa!!! Yok bu sefer öyle olmadı... Geçen seneki Varadero deneyiminde öyle olmuştu... Maa aile içip içip cooof yapıyorduk... :) Bu sefer her ne kadar dışardan oha leeyn termos termos içiyolar gibi görünse de tadında-kararında keyifle içildi... Hem şu gün batımı düdük olunup ziyan edilir mi leeeyn? ;)))

Palmiyeler usul usul hışırdarken, rüzgar hafifçe bedeni yalayıp geçerken, gökte karanlığın içinde nefis bir ay parıldarken... her şey ama her şey çoook uzakta kaldığından aklın boşken... Seni güldüren, anılarıyla oturduğun yerden başka ülkelere seyahat ettiren, uzun zaman sonra gerçekten içten kahkahalar atmanı sağlayan bir arkadaşla hangi termos kimin termosuydu fark eder mi? Biteni sırayla dolduracağız diye bi şey söylediğimizi hiiiç hatırlamıyorum!!! Termos doldurmak centilmenin işidir? Centilmen kim mi? Sen değilmisiiiiin? :ppppp 

Çapkınlık istermisin... Hıh dönmeden son gece çapkınlığın alasını ben yaşadım... Gato Tuerto'da!!!  
Mekanın açılış saatini otelimiz de beklerken, otelin barının artık bizi tanıdığını öğrendik!!! Yanlarından geçerken bile 'due mojito' yapıyorlardı!!! :)))) 
Eeee günlerdir, due, due mojito dersek olacağı buydu! Su için bile gitsek elimize mojito bardağını tutuşturuyolardı!!! :)))))

Fotoğraftaki mor elbiseli apla yan masa komşumuzdu... Evet boylu-postluydu emme fena sayılmayacak bi Cuban ablaydı... Arkadaşım CB'ye son gece bari ucundan acık bi çapkınlık yap dedim, çok büyük bunlar dedi adamı ezer bunlar ezer!!! Ezilmeyeceğin pozisyonlar vardır dedim... Yine cıks yaptı yaa!!! Aaaa ne hatun beğendirebiliyoruz, ne pozisyon!!! Uufff!!! :))))) Mutsuz etti adam beni ya! :pp

Apla ve arkadaşı 2 Amerikalıyla gelmişti mekana... Diğer mekanlarda gördüğüm 'basitlikte' hareket etmiyorlardı... Zaten bulunduğumuz yer ne çok turistik ne de böyle eğlencelerin olduğu bir yerdi... Usturuplu hareket edecekseniz yerli bacınızı alıp geldiğiniz nezih bi yerdi! 

Apla ve diğer kız arkadaşıyla tuvalette bir-iki defa karşılaştım ve bana cilveli cilveli bakışlar attılar... Yerime döndüğümde, olum senin beğenmediklerin beni beğendi galiba dedim... Bi daha tuvalette onlarla karşılaşmak istemiyorum dedim... 
Hati bea dedi CB bana... Cubalı hatun fotosu çekmek için günlerdir etrafta zıp zıplayan sappıkım nedeniyle güvenmedi bana! 

Gecenin sonlarına doğru arkadaşım CB tuvaletteyken kızlar gelip yanıma oturdulaaaar!!!
AAaaaa!!! Ne Aaası günlerdir Cubalı hatun fotoğrafı çekme fentaazisi yapan ben değilmiyim? 
Ehi ehi... ama kendimi denek olarak düşlememiştim... :))))
CB geldiğinde şoke oldu!!! Ne oldu ya dedi... Dedim ben sana, aplalar bana göz koydu diye!!! Verdim makineyi çek bari dedim... Neye niyet neye kısmet! :)))))))

Ona Cubalı yavru ararken Türk baci bulduk...
Ben Andy Garcia sayıklarken bu sefer hatunları buldum!
:))))

Eğlencemize eğlence katıldı, güldük, geyik yaptık ve otele geldik...
Due mojito?
Si si... :))
Due mojitolarımızı içip tüm gezinin güzel anılarını hatırlayıp eğlenirkeeen, arkadaşımın bacisi geldi... E hadi dedim bu gece muhabbetinize maydanoz olmim... 
Uno mojitomu alıp böööö yarın geri dönüyoruuum bu güzelim mojitoları bi daha memleketimde içemicem diyerek odama çıktım...

8 gece boyunca süper performans gösterip gece hayatı yaşadık... Çok güldük çok eğlendik... O kadar içme performansını Türkiye'de gösterme şansımız yok maalesef... Temiz hava, tatil, relax ortam bizi limitlerimizi aştırdı... Hiç kötü bir şekilde sarhoş olmadık. Sabah 5'de yatıp 9'da tura çıkmayı başarıp öğlen yemeğinden sonra da hafif hafif demlendik durduk!

İnsan en iyi içki masasında ve seyahatte tanınırmış... Tanıdık efem... Birlikte seyahate de çıkarız içeriz de ama Türkiye'de değil! ;)))) 

Ve bi daha lütfen teee Cuba'larda Türk kızına vurulan adam deneyimi istemiyorum yaaa!!! :))))))) :p

Cuba'da mojito bahçesi deneyimi ;)

Fidel'in önerdiği ilk yerin manzarası nefis olsa da (La Tarre del Fosca) sigara içilmediği için kalkıp 2. önerisi olan, Gato Tuerto'ya gittik... Gittik ama 11'den önce kapılarını açmıyorlarmış... Biz de vakit geçirmek için etrafta dolanmaya başlamıştık ki, müzik bizi müthiş bir deneyimin kollarına doğru çekti! 

Hem yürüyüp hem fotoğraf çekilemiyor!!! Makine ne kadar iyi olursa olsun ! :))) Kırmızı çatılı yer, bizlerin çay bahçesi diye adlandırabileceğimiz barınak tipi bir cafe... Çalan müzik kanı öyle bir kıpraştırıyordu ki, bi de çıkmadan otelde içtiğimiz mojitolar artık kanımızdan uçmaya başladığından 'alkoooolümüz' (:p) geldiğinden hadi dedik gidip gerçek halkla kaynaşarak eğlenelim! 

Tüm gezi boyunca en mi en çok keyif aldığım, eğlendiğim deneyim bu oldu! 

Tek turist biziz! Kimseyi rahatsız etmeyelim diye bir köşeye usul usul oturduk... Fotoğrafını çektiğimiz grup nasıl keyifli eğleniyor... Masanın üzeri silme kutu bira dolu! Şarkılara eşlik ediyorlar, kalkıp dans ediyorlar, bağıra çağıra sohbet ediyorlar... Göz ucuyla da bize bakıp eşlik edin işareti yapıyorlar... :)

Çay bahçemizde klasik içkimizin siparişini verdik... İnce uzun bardak yerine afilli bardakta geldi mojitolarımız! Ve mojitolarımızı yudumlarken eğlenceye bizde kenardan usul usul katılmaya başladık! ;)



Abilerin kostümleri harika... Müzisyenlerin sadece turistik bölgelerde dolandığını sanıyordum... Yooo yerli halkın takıldığı yerde de  çalıyorlarmış... Eee hep old Habana'da takılırsan işte her şeyi turistik sanırsın! Müziksiz ve romsuz bir hayat Cuba'lılar için zooor... Eee biz de alıştık bu keyfe nolcak dönünce... bööööö... :((((

O kadar sade bir yer ki ama yine de bar 'bar' gibi :)





Bardaktaki azalınca şişeyi kapıp geliyor barmen amca... Koyim mi diyor... Sorman kabahat, koy koy... Ve bu koydurmacalar sayesinde Cuba'da içtiğimiz en pahallı mojitoları içiyoruz! Kazıklandık mı? Galiba... Ama en keyifli, en eğlenceli kazıklanmaydı... Helaaal osssun dedirteninden ;)


Bir süre sonra ekiple kanki olduk! Abi Cienfuegos'lu salsa hocasıymış... Onlar ingilizce bilmiyor, biz ispanyolca bilmiyoruz... Ama anlaştık! Arkadaki tombik ahçıya aşık oldum... Öyle sevimli bir adamdı ki... Onu eve getirmek çok istedim... Namuzsuz adam gibi poz vermedi bana... Allahtan bi karede ucundan acıkta olsun yakalanmış... :)))

Dans hocası bizi çok sevdi... Bizi arabasına götürmek istedi. Biz de kırmadık onu. Cuba'da eski Amerikan arabalarıyla insanlar gurur duyuyorlar... Siz istemeseniz de kaputu açıp motoru gösteriyorlar... Adamlar mekanik konusunda usta ötesi ustalar! Santa Clara'ya bizi kendi arabasıyla götürmek istedi!!! O nooo!!! Aslında güzel bir deneyim olurdu da onca yolu klimasız bir arabada gitmek! Turla gelmemiş olsaydık iyi bir pazarlıkla belki yakın bir yere gidilebilirdi... Ex Amerikan arabalarını maalesef kiralamıyorlar... Kullanamıyorsunuz... :( 

Arabayı inceledikten sonra teşekkür edip yanından ayrıldık ve kale görünümünde inşa edilmiş binaya doğru yürümeye başladık... Gato Tuerto o binadaydı... Hiç aklımızda yokken çok güzel bir deneyim yaşadık... Şarkılarla eğlendik, bir sürü video çektik... Dilimizi bilmesek de 'insan' olarak duygularla anlaştık... Birbirimizle sigaralarımızı paylaştık... Bize bir sürü şey anlattılar... Hayatla ilgili... Keşke tam olarak anlayabilseydik ne dediklerini... O sade-küçük yaşamlarına bizleri sokup bize hiç unutmayacağımız bir tat verdiler... Bir daha gitsek oraya ne onları bulabilirz ne de o gece ki gibi pure bir keyif yaşayabiliriz... Size tavsiyem illa şık, nezih, eli-yüzü düzgün yerlere gitmemeniz... Özü anlayabilmek sade yerlere de gidin... Basit bir mekan sizlere paranın-şaşanın-hijyenin yaşatamayacağı nefis keyifler yaşatabilir bazen... 29.04.2012 gecesi yani 1 ay önce bu gece hayatımda hep çok özel bir keyif olarak yer edecek... 

1 ay olmuş... Beaa... Nefis bir geziydi... geçen seferkinden daha çok eğlendim... Daha fresh, daha dinlenmiş olarak döndüm... O yüzden tadı hala damağımda ve özlemle anıyorum... 

Daha kaç defa giderim Cuba'ya bilmiyorum... Ama her yer için geçerli olan Cuba içinde geçerli olacak her seferi diğerlerinden farklı olacak... Her gidiş, her anı, her yaşanan ayrı değer de ve güzellikte olacak... 

Adlarını sormayı akıl edemediğimiz o güzel insanlar sizlere selam olsun... Teşekkürler... ;)

28 Mayıs 2012 Pazartesi

2. Gidişte Cuba gece hayatı ;)

En çok okunan yazılarımın başında Cuba gece hayatı yazım geliyor!
Google'da Küba bar-mar diye mi aranırken çıkıyo yoksa gerçekten Cuba gece hayatını merak edenler mi arıyo-tarıyo bilemiyorum... :))   

Yeni deneyimim-anılarım-önerilerim merakla bekleniyor yalnız onu biliyorum! ;)))

Geçen seneden tecrübeli olduğum için ne görmek istediğimi ne yapmak istediğimi daha iyi bilerek uçtum...

Gece hayatında tek başına bir hatun olarak sorun yaşayabileceğiniz bir yer değil Cuba... Küçük istisnalar olsa da korkmanıza gerek yok... Walla... Yeminlen... 2 defa gittim geldim ahanda taş gibi sapa sağlamım ayoool! ;)))

Grupla ilk dışarı çıktığımız gece Buena Vista'dan kalanların çaldığı eski Habana'da ki Cafe Taberna'ya gittik. Yemekli ve yemeksiz ücreti farklı. Biz yemeksiz olarak aldık... Yanlış hatırlamıyorsam 20 ya da30 cuctu... 2 tane kokteyl ücrete dahildi... Kokteylde elbet mojitooooo! ;)

Birde böyle bi tabacık! Dil, domuzcuk ve peynir... Tabi tipik Türk olarak yanına azcık katık niyetine ekmek vereydiniz ya oluyosunuz!!! :pppppppp 


Amcamlar nasıl yaşlı ama janti!!! Mekan çok hoş ama içerde sigara içilmiyooo... Elimde mojitom dışarda sigara keyfi yaparken amcalar başlarında şapkaları jilet gibi takımlarıyla yanımdan geçtiler veee beyefendi erkek yaş kaç olursa olsun şşşşş dedim kendi kendime... Aaa yok ama artık öyle eski adamlardan nerde var lütfen yani !!! Bi dedem vardı o da rahmetli oldu :(

Hem dans hem şarkı... Güzel bir deneyim... Tavsiye derim... Ancak sahneye yakın bi rezervasyonunuz olursa bütün gece benim gibi sahneye taşınmazsınız... oturduğunuz yerden fotoğraf çekme keyfi yaşarsınız... ;)))



Bu arada içersi çok keyifli olsa da bağımlı bendeniz içerde çok duramayıp durmadan sigara için dışarı çıktığımdan bir tanesinde ben ve hayali sevgilim 'grup' teklifi aldık!!!!!!!!!!!!

Cubalı erkekler çok rahatsızlık vermiyorlar... Akça-pakça olduğundan bi de çok şekilci olmadıklarından onlara çekici geliyosun :)))) Ulan niye hakkımı yiyorum fıstığın allahıyım beeea!!! :ppppppp 

Uğur Dündar görse sübyancılıktan içeri attırırdı ya beni!!! İşte o kıvamda bi çocuk yanıma yanaştı... Meraba-meraba yaptık... Şincik bişi etmemişken terslemekte istemiyorum... Bi elimde mojiyom diğer elimde sigaram burnum cama dayalı eğleniyorum kendi kendime!!!!

Bir denedi olmadı 2 dendi olmadı... Bana nereli olduğumu soruyo söylemiyorum... Klasik İtalyan sanılmam bu çocuk içinde geçerli oldu başladı italyanca parçalamaya!!!

Yaa oğlum bi yürü git yaaa!!!
Yok!!! 
Şakıyo İtalyanca... Sonra İspanyolcaya geçti... Ara da tekrar ingilizceye döndü... Ama o kadar nazik asılıyo ki... Bi yandan da eğleniyorum o yüzden gürlemiyorum...
Şşşşş 39'da bulmuşum çıtır takılan bırakırmıyım! :ppppppppp
Ben Cuba'da biraz sappık neyin oluyorum galiba... 13+ üstüne pek çıkamasam da... :ppppp (Burda bi arkadaşa ehi ehi yaptım o anladı :p) 
Hık-mık derken aaaa sıkıldım! Hadi hadi...
Boy friendim varmıymış diye sordu...
Hee var var dedim içerde... 3 metre! :p Hadi hadi... Vıdı vıdından dinleyemiyorum içeriyi... Aaaa!
Tamam dedi, sorun değil o da gelsin!!!!
Gelsin evladım... gelsin... de nereye gelelim???
Çocuk ciddi ciddi anlatmasına devam ederken ben döndüm arkamı ve girdim içeri !!! :)))))
Günlerdir geyikim bu! Ben ve hayali sevgilimin aldığı grup teklifi... :)))))

Arada böyle çıkıyo... Bizim sappık adamlarla karşılaştırdığınız da bebekler bebek! Korkmanıza gerek yok... Bela olmuyorlar, el-ayak bi durumda yok! Geçen sefer hiç takılan olmamıştı mesela... Tek dolaştığımda da... Ama bu sefer oldu... :)

Old Habana'da Paris Cafe'yi tavsiye ederim... Hem gece hem gündüz... Müzik derdiniz olmasın... Her mekanda bir grup var... Ve durmadan ya bahşiş için ya cd satmak için 3 şarkıda bir tepenizdeler ve bi süre sonra Aaaaa oluyorsunuz... 

Bira sevseniz de sevmeseniz de Plaza Vieja'da Cerveza...




Nefis bir bira deneyimi gündüz veya gece yaşayın derim... Müzik orda da var merak etmeyin... :))) Benim gibi 5 saat oturursanız müzik var, sihirbaz var, sokak ressamı var... :)))) Fotoğraftaki 3.5 litrelik... Tek başıma içmedi elbette!!! :))) Yancı buldum şşşşş ;) 



Habana'da klasik gitmeniz gereken yerlerden biri de Casa de la Musicadır... Bunlardan bi sürü var... Biz geçen sene Miramar' dakine gitmiştik... Denemeniz tavsiyem olunur...

Tropicana Show kaçmaaaaz!!! Kaçırırsanız yazık! Bizimkiler kaçırdı... Kendi hataları... Şu an yanımda Tropicana Show fotolarım yok... Trinidad'ta ki oteldeki showdan fotolar var o fotoların nefisi diim ben size... ;) Deneyimlenmesi gereken bir şey... Paranıza acımayın ve zaman makinesine binip 60'lı yıllara gidin... İnanın heba olmicak paranız!!! ;)

Türkçe konuşan yerel rehberimiz Fidel Barış ve bana 2 tane yer tavsiye etti... Tanrım ilkinin nasıl nefis bir manzarası vardı... Ama sigara içilmiyordu. 2. mekanı çok sevdik ve 2 defa gittik... Kaliteli eğlence derseniz buyrun adresler;
La Tarre del Fosca. Miramar'da yüüüüksek bir binanın 33. katı... O la laaa... Devrimden önce Cuba'da ne hayat varmış beaaa! diyorsunuz... Hoş şimdi de var da bi şekilde istem dışı devrim öncesi ve sonrasını karşılaştıramadan duramıyosunuz :))) 

2.si Gato Tuerto... Toerto'da olabilir o da Miramar'da... Çok nezih bir bar... İlk gittiğimizde yanar döner takımlı bi amca sahne alıyodu... Ben bunu alır Teşvike'de koluma takıp deli vaaar deli diye dolanırım dedim :)))) Latin erkeği süslü oluyo bebeem... Kadı kızının kusuru diyiip işte!!! :ppppp Abinin ses nefisti ancak ben ilk gittiğimiz akşam çok yorgundum... Saolsun Barış ben kalıcam sen git yapmadı erken erken kalkıp otelciğimize gittik :) Yorgun olmayaydım ben bu abiyi hatun kankalarıma alırdım walla :pppp

2. gidişimiz efem... 





Hatunun nasıl nefis bir sesi vardı!!! Semiha Berksoy'u andım... Nur içinde yatsın!!! Cuba'larda kadın geldi aklıma-kalbime çöktü... Resimlerini ayrı severim... O ayrı ama onu dinleme şansına nail olmuşluğum ayrı bi keyiftir... Heeeyt bea! Ex ofiste ana-kız komşularımızdı... Sinan Çetin'de komşumuzdu ve ondan az çekmemiştik ayrı... :))))) Hatun ilerlemiş yaşına rağmen nefis bir performans sergiledi...

Su gibi akan mojitolar... Yok biz içmedik hepsini... Bardan estantaneeee :))))




İçerden manzara... Çok keyifli bir yerdi... Tavsiye ederim... Nezih ama süper eğlenceli... Yarın 2. partiyi yazıcam... En eğlenceli deneyimi bizlerin 'çay bahçesi' diye adlandırabileceğimiz bi yerde yaşadık... Çekinmeyin gidin, katılın, eğlenin... Çok sıcak kanlılar... Bahşiş kısmı bi süre sonra can sıkıyor ama kadı kızının kusur diyip Cuba'nın eşsiz güzelliği için, keyfi için katlanıyorsunuz... ;)))


Jazz severmisiniz bilmem... Ama Cuba' jazz'ı dinlemeden dönmeyin derim... Tilki ve Karga  tavsiyem olunur...






Görüntü sağlam değil mi? NY'da jazz keyfi yapmak bi sigara sever için zor... ;) Ama Cuba'da mümkün! Daha kaliteli müzik dinlemek istiyoruz derseniz Ayhan Sicimoğlu'nu takip edin... Aslında onunla sırf müzik ağırlıklı bir Cuba turu yapmayı çok isterim... 


Müziğe, mojitoya, yaşama doyuyorsunuz Cuba'da... ;)

Santa Clara& CHE

Devrimin izinden gidenlerin muhakkak görmesi gereken yerlerdendir Santa Clara derler...
Bence illa devrimin izinden giden bir seyyah olmanıza gerek yok Santa Clara için...
Cuba'ya giden herkesin nasıl Moskova'ya giden Nazım'ın mezarına ziyarete gidiyorsa CHE içinde Santa Clara'ya gelmesi gerekir...

Che'yi orada tanıyorsunuz çünkü...
Bilmediğiniz-görmediğiniz fotoğrafları ile eşyaları ile... 
Che burada ete-kemiğe bürünüyor...
Burada onu tüm benliğinizle hissetmeye başlıyorsunuz...
...
Santa Clara devrimin kazanılmasında önemli bir yer... Batista burada uğradığı yenilgiden sonra ülkeyi terk ediyor... 
Batista'nın askerlerini taşıyan tren burada Che ve adamları tarafından pusuya düşürülüyor...
O günün anısına vagonlar müze olarak kullanılıyor... 
Kazanılan zafer ve yapılan savaş çok zarif bir şekilde bürüt betondan yapılmış bir anıtla anlatılmış... 

Ben bu anıtı çok seviyorum... Rayları, savaşı ve kazanılan zaferi çok zarif bir şekilde betimliyor... Cuba'da sanat bizim memleketimizde ki gibi değil... ;)



Monumento a la Toma del Tren Blindado'nun genel görünüşü... Trenlerin içinde mücadelede kullanılan silahlar, Che'nin eşyaları ve fotoğraflar var...


Asıl buraya Plaza de la Revolucion Ernesto Guevara için geliniyor... 




Nefis, büyük  bir meydan... 





Che'nin kırık kolu sargılar içinde nefis bir heykeli ve anıtın alt kısmında ise Bolivya'da birlikte çarpışırken öldüğü arkadaşlarıyla birlikte defnedildiği anıt mezarı yer alıyor...


Anıt mezara ve müzeye kesinlikle fotoğraf makinesi alınmıyor. Hatta çanta bile! Daha önceki yazımda da yazmıştım içer de konuşmak yasak. Anıt mezara girmek için sıra bekleyenler efem... 



Bu sefer ki fotoğraflar güneş kurbanı oldu...Geçen seferden elimde daha nefis fotoğraflar var... ;) Onlardan koysaydım daha iyi olurdu da... Oooo cdleri tek tek ara tara... Geçen sene de baya fotoğrafla dönmüştüm... ;)



Müze çok etkileyici... Sizi küçük Che fotoğrafları karşılıyor... Geçen sene müzeyi gezerken annemin arkadaşı ağlamıştı ve bana çıkışta çok duygulandım demişti... Ben de  duygulandım da bu kadar ağlayacak yaniii ne var olmuştum... Bu sene efendim ben ağladım! İçeriye girer girmez küçük Che'nin baş parmağı ağzında fotoğrafı bi anda duygusal dünyamı alt-üst etti! Gözlerime dolan yaşları akıtmamak için büyük çaba harcayarak gezdim bu sefer müzeyi ve gruptan önce kendimi dışarıya attım! Geçen sene çok güzel Che takvimi almıştım... Bu senede alıp geçen sefer veremediklerime veririm diyordum ama yokmuş bu sene... :( Kimseye masalarının üstüne koyabilecekleri birşey getiremedim... Ve mevcut Che takvimim daha değerli oldu! :)

Anıt mezar ziyaretinden sonra bu heykele benim isteğim sonucu gittik. Geçen sene turumuz uğramıştı. Bu sene programda yoktu... İnsancıl ölçülerdeki tek Che heykeli komünist parti binasının önünde... Arada WTS Barış Beye takıldığımda bana sus diyor... Sen istedin diye 23 kişinin yönü değişti... 20 dk. kalacağımız yerde 45 dk kaldık heykele gidip-gel diye bana bıdı bıdı yapıyooo!!! Ne beaaa sayemde Che'ye dokundunuz, fotoğraf çektirdiniz onunla beaa! :ppp 

Çok özel bir heykeldir... Che'nin elinde bir çocuk vardır... Ve detaylıca bakarsanız kolunda, kemerinde, ayağında bir sürü küçük insan figürü görürsünüz... Anıt mezardan sonra duygusallığınıza çok iyi geliyor... Canlı olmasa da, heykel de olsa dokunmak, fotoğraf çektirirken sarılmak iyi geliyor... Kaç yıl geçerse geçsin ölümü insanları yeniymiş gibi üzeceklerden Che... Bir kere daha aşık, yok, yarım, kalbim sızı içinde kaldım...
Kim ona aşık değil ki...
Hele bu topraklar da her bir köşede anısı varken... Bu kadar onunla dolu olmak, etkilenmemek mümkün mü... 

Bir kez daha ayrılırken Fidel için nasıl bir yer yapacaklar diye merak etmeden duramadım... 
Fidel Che'yi kıskanmıyor mu... Nasıl bi egodor... walla çok merak ediyorum bunları da... Zooor cevaplanması zooor sorulardan da merak işte... Hee bi kediyi bi beni... Mukadderaat! :p 

Detaylı info için ex yazıma bakınız efem...;)