Etiketler

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Santa Clara& CHE

Devrimin izinden gidenlerin muhakkak görmesi gereken yerlerdendir Santa Clara derler...
Bence illa devrimin izinden giden bir seyyah olmanıza gerek yok Santa Clara için...
Cuba'ya giden herkesin nasıl Moskova'ya giden Nazım'ın mezarına ziyarete gidiyorsa CHE içinde Santa Clara'ya gelmesi gerekir...

Che'yi orada tanıyorsunuz çünkü...
Bilmediğiniz-görmediğiniz fotoğrafları ile eşyaları ile... 
Che burada ete-kemiğe bürünüyor...
Burada onu tüm benliğinizle hissetmeye başlıyorsunuz...
...
Santa Clara devrimin kazanılmasında önemli bir yer... Batista burada uğradığı yenilgiden sonra ülkeyi terk ediyor... 
Batista'nın askerlerini taşıyan tren burada Che ve adamları tarafından pusuya düşürülüyor...
O günün anısına vagonlar müze olarak kullanılıyor... 
Kazanılan zafer ve yapılan savaş çok zarif bir şekilde bürüt betondan yapılmış bir anıtla anlatılmış... 

Ben bu anıtı çok seviyorum... Rayları, savaşı ve kazanılan zaferi çok zarif bir şekilde betimliyor... Cuba'da sanat bizim memleketimizde ki gibi değil... ;)



Monumento a la Toma del Tren Blindado'nun genel görünüşü... Trenlerin içinde mücadelede kullanılan silahlar, Che'nin eşyaları ve fotoğraflar var...


Asıl buraya Plaza de la Revolucion Ernesto Guevara için geliniyor... 




Nefis, büyük  bir meydan... 





Che'nin kırık kolu sargılar içinde nefis bir heykeli ve anıtın alt kısmında ise Bolivya'da birlikte çarpışırken öldüğü arkadaşlarıyla birlikte defnedildiği anıt mezarı yer alıyor...


Anıt mezara ve müzeye kesinlikle fotoğraf makinesi alınmıyor. Hatta çanta bile! Daha önceki yazımda da yazmıştım içer de konuşmak yasak. Anıt mezara girmek için sıra bekleyenler efem... 



Bu sefer ki fotoğraflar güneş kurbanı oldu...Geçen seferden elimde daha nefis fotoğraflar var... ;) Onlardan koysaydım daha iyi olurdu da... Oooo cdleri tek tek ara tara... Geçen sene de baya fotoğrafla dönmüştüm... ;)



Müze çok etkileyici... Sizi küçük Che fotoğrafları karşılıyor... Geçen sene müzeyi gezerken annemin arkadaşı ağlamıştı ve bana çıkışta çok duygulandım demişti... Ben de  duygulandım da bu kadar ağlayacak yaniii ne var olmuştum... Bu sene efendim ben ağladım! İçeriye girer girmez küçük Che'nin baş parmağı ağzında fotoğrafı bi anda duygusal dünyamı alt-üst etti! Gözlerime dolan yaşları akıtmamak için büyük çaba harcayarak gezdim bu sefer müzeyi ve gruptan önce kendimi dışarıya attım! Geçen sene çok güzel Che takvimi almıştım... Bu senede alıp geçen sefer veremediklerime veririm diyordum ama yokmuş bu sene... :( Kimseye masalarının üstüne koyabilecekleri birşey getiremedim... Ve mevcut Che takvimim daha değerli oldu! :)

Anıt mezar ziyaretinden sonra bu heykele benim isteğim sonucu gittik. Geçen sene turumuz uğramıştı. Bu sene programda yoktu... İnsancıl ölçülerdeki tek Che heykeli komünist parti binasının önünde... Arada WTS Barış Beye takıldığımda bana sus diyor... Sen istedin diye 23 kişinin yönü değişti... 20 dk. kalacağımız yerde 45 dk kaldık heykele gidip-gel diye bana bıdı bıdı yapıyooo!!! Ne beaaa sayemde Che'ye dokundunuz, fotoğraf çektirdiniz onunla beaa! :ppp 

Çok özel bir heykeldir... Che'nin elinde bir çocuk vardır... Ve detaylıca bakarsanız kolunda, kemerinde, ayağında bir sürü küçük insan figürü görürsünüz... Anıt mezardan sonra duygusallığınıza çok iyi geliyor... Canlı olmasa da, heykel de olsa dokunmak, fotoğraf çektirirken sarılmak iyi geliyor... Kaç yıl geçerse geçsin ölümü insanları yeniymiş gibi üzeceklerden Che... Bir kere daha aşık, yok, yarım, kalbim sızı içinde kaldım...
Kim ona aşık değil ki...
Hele bu topraklar da her bir köşede anısı varken... Bu kadar onunla dolu olmak, etkilenmemek mümkün mü... 

Bir kez daha ayrılırken Fidel için nasıl bir yer yapacaklar diye merak etmeden duramadım... 
Fidel Che'yi kıskanmıyor mu... Nasıl bi egodor... walla çok merak ediyorum bunları da... Zooor cevaplanması zooor sorulardan da merak işte... Hee bi kediyi bi beni... Mukadderaat! :p 

Detaylı info için ex yazıma bakınız efem...;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder