Etiketler

11 Mayıs 2012 Cuma

Yolculuk

Bu seferki yolculuk çok çok heyecanlıydı!!!

Çünküüü Paris-Cuba hattını Boeing 747 ile uçacaktım!!!
Yupppiiii !!!
O ne mi gurban?
Çift katlı uçak!!!
Bir nevi uçan neoplan !!! :ppppppp

İlk ticari uçuşunu 1970 yılında gerçekleştirmiş yaştaşım sayılabilecek 747 büyüklük rekorunu 2006'da Airbas 380 ortaya çıkana kadar tutmuştur... Bizim memlekette olmadığından bu uçaklardan, böyle uzuuuun uçuşlarda uçtuğunuz havayolunda varsa denk geldiğiniz bir deneyim!

Geçen sene Cuba'ya giderken apronda park komşumuzdu 747... Ağzı açık ayran delisi modunda uçağımız kalkana kadar alnımı cama dayayıp onu seyretmiştim hayran hayraaan...

Cuba'ya yeniden gitmeyi nasıl dilediysem, 747 ile uçmayı da dilemişim ki bu sefer tanrım geçen seferden içimde ukde kalan her şeyi gerçek kıldı!!! (Thx good!;) ) 

Air France İstanbul-Paris hattına dolmuş muamelesi yapıyor... Benden tavsiye sakın Air France ile uçmayın Paris'e... THY ile uçun economyde bile krallar gibi ağırlanın!

Ulan, Fransız havayolunda beyaz peynirli sandviçin ne işi var???? Fransız peyniri bekliyorum beeeen!!!
Başlarım leeeyn globalleşmenize !!! :pppp

Efenim ben bir ülkeye kendi havayoluyla uçmayı, o ülkeyi tanımak için birde havalimanlarında ki ayrıcalığı için tercih ederim... 

Mesela İngiltere'ye THY ile uçmayı istemem... Metroya ulaşmanın yarım saat sürdüğü en uç terminale iner çünkü THY Heathrow'da... Zaman kaybı... BA aslanlar gibi 1. terminale iner... İndiğim gibi çıkar hooop metroya atlar şehre akarım... ;)))

Öyle millet gibi bilmem ne havayoluyla uçtum havası için değildir benim havayolu tercihim... Şahsıma münhasır huylarımdır sebep... ;))))

Eski uçak, körü servis, dandik şarap, battaniye yok, yastık yok, ekran yok... Alooo kaptan şu aşaaadaki dağlar ne dağları, coğrafya bilgim yetmedi de aloooo şeklinde bi muhabbetle 3 saat süren yolculuğumuzla Paris Charles de Gaulle havalimanına indik efem...

Tasarımına hastayım bu havalimanının... Tasarımına hastayım da o terminalden bu terminale geçip, sanki uçaktan inmemişim gibi incik-cıncık güvenlik kontrollerine ayrı bir hastayım!!!

Hayır şeyi anlamıyorum, uçaktan inip kimseyle temas etme ihtimalim olmadan diğer terminale geçerken nerde ne halt etmiş olabilirim acep? Birisinin terörist olma ihtimali varsa terminaller arası ulaşımı sağlayan ekiptir o!!! Git onları ara... 

11 Eylülden sonra uçmak eziyet oldu... Anlamsızca zanlı muamelesi görmek çok can sıkıcı! 
En ötmeyen şeylerle uçmama rağmen, onu çıkar, bunu bilmem ne yap... 
2C terminalinin girişinde bir arama odası var ki... Walla bi daha Paris üzerinden Cuba'ya uçarsam klostrofobik olucam! 70cm genişliğinde her yeri kapalı bir koridorda 2 tanecik x-ray aletinden birisi için sıra gelmesini sabırla beklemek  inanın çok ama çok farklı bi deneyim... Budist rahipler bile eeeh sıçarım diyip pes eder! :))))))

Her neyse efem, aranıp taranıp mimarisine hayran olduğum terminalde bir sigara içme deliği aramaya başladım...

Yok anam yooook!!!
Görevlide yok!
Bulsam bi görevli aslanlar gibi şengenimi çakıp sigara tüttürmek için ülkenize giriş-çıkış yapıcam dicem ama ı-ıh yoook!!! 
Bende geçen sene ki yerime gittim...
Baktım oraca güzel uzanma koltukları koymuşlar...
Tuvaletler kuytuda aşşağıda kalıyor... Şşşş dedim... Şimcik sakin sakin uzan şuraya, çaktırmadan gözlemini et sonra git wc'ye...

Aaaa yani... Kusura bakmayın, en son sigaramı sabah 05.30'da içmişim... 2 saat daha Paristeyim sonra 9 saat uçucam!!! 
Bağımlıyım ulaaaaaaaaaaaan !!!

Uzanma koltuğunda menüsküs başlangıçlı dizimi rahatlatmaya çalışırken Pronto'nun rehberi geldi karşıma oturduuu!!! Diz havaya kalkıp, belirli bir açıya gelmeden kıtlamadığından adam yaptığım hareketlerden rahatsız olup kaçtı!!!

Şşşş walla bişi teklif etmiyom, walla hareket çekmiyom leeeyn... Gitme leeeeyn...
Gitti... :(
Oysa ben onu kötü emellerime alet edip, sigara içme denemesi yaparken gözetlemeci yapmayı düşünüyodum... Beaaaa... Ben bi daha sizinle seyahat edermiyim leeeyn !!!!
Oooo durum fena... Tanımadığın adamın arkasından sayıp sövmeye başladın... Arızaya geçme belirtileri baş gösteriyo... Hati yafrum, damarlarına cesaret pompala ve git wcye... 

Gittim efem...
Evet utanıyorum... Ama bir bağımlı olduğumu da kabul ediyorum...
Havalandırma zımbırtısı olmayan bir kabini kendime seçtim... Saçlarımı topladım, kafamı klozetin içine soktum, baş aşşağı ilk nefesimi çektim ve oooo yeaaaa beybiiiii, o yeaaaaaaaa... nikotin süpersonik bir hızla bedenimde gezinmeye başladı... Bi huzur dalgası ılık ılık bedenimi sarıp sarmaladı, mutluluk baş aşağı klozetin içinde olan yüzümden pek okunamasada kendisini göstermeye başladı... Derince ikinci nefesi çekip istemeye istemeye dışarıya üfledikten sonra kafamı geri çekip sifonu çektim ve sigaramı su şişemin içine şutladım... Kabine dayandım, miisss gibi olmuş kafamın keyfiyle bi süre eheeeee modunda dikildim orda... 

2 nefes yetmedi tabi...Nikotinin vermiş olduğu gazla ne böyle yapçam adam gibi içim nolceek ya oldum! Allahtan çok kullanılan bir tuvalet değil... O yüzden oh yaktım 2 tane peş peşe tüttürdüm... 

Duman dedektörlerinin ayarlarını bilebilsem hiç kasmicam ama bilemediğimden... :)))))

Turdakilerden çoğu Madrid'de özürlü tuvaletlerini kullanmışlar... Kişiye özel, rahatsız eden pek yok diye de... Paris'de onlar ayrı bi yerde değil... Ayrı olsalar oooo..o... :)))))))

Her neyse efem nikotini yeterli olmasa da yettirecek kadar yükledikten sonra uçuşumu beklemeye başladım... Yalnız tam uçağa gidecekken onca saat wc'de takılıp wc'de asıl yapılması gereken şeyi yapmadığımı fark etmem de ayrı bi eğlence oldu!!! 

Durun duruuuuun bi işiiiip geliyoooom !!!
Şu bağımlılığım beni ne hallere düşürüyor ama yine de vaz geçmeye niyetim yok ya...
Mukadderaaaaaaaat !!! ;)))

Veee çift katlı neoplanım efeeeem!!! ;))) Eheee... Körüğe yanaştırmadılar ya... Aslında iyi oldu, fotoğraflarını çektim... ;)))




Efenim üst katta oturmak bedava değil... 50 avrocuk ekistıra para ödüyosunuz... İlk defa 747 deneyimi için feda ossun dedim ama nasıl olduysa oldu para ödemeden online checkin işlemim yapıldı... Ben de hiiiç ses etmeden üst katın en ön sırasında 65A'da 9 saat boyunca seyahat yaptııııım ;))) Alt kattakilerin sahip olmadı bazı konforlarımız vardı efem... Cam kenarında oturanların şahsına münhasır pencere altlarında dolapları var... O la la... Hem eşyan elinin altında hem ayağını uzatmak için yer... Daha ne olsun... Pilotta benim olsun ;))) 

İşte keyiiiif !!! Ta ki yanıma gelip oturacak, çeneleri 1sn. bile durmayacak Belçikalı hatunlara kadar!!! Hıııııııııııııııııııır!!!!




Atlantik böyle geçilir efendim... Ayakkabılarınızı çıkarırsınız cimri Air France vermediğinden başka bir havayolundan kalma uçuş çoraplarınızı ayağınıza geçirirsiniz ve 9 saat uçarsınız...;)


Azcık görmemişlik yapalım ve uçağı gezelim ;))





Merdivenimiz efendim... İlerleyen saatlerde nikotin krizine girip bi elimde şarap diğer elimde kraker bi adamla hararetli bir muhabbete tutulduğum yer... Ne konuştuk tam hatırlamıyom, tek hatırladığım ağaçkakandan beter bi hızla kraker yiyip adamla british aksanımla muhabbet ettiğim... :)))))))))))  Arada içince bana bi aksan geliyo... Mukadderaaaat !!! Ailemin dil kursu paraları o zaman hakkını buluyooo... :ppppppppppppppppppp

Aşşadakilerin pilotu yok... Bizim pilotumuz vardı!!! :pppppppp Tamam tamam iğrenciiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiim! :))))))))))))))))))))




Evet efendim uçağımız böyleydi işte... Bendeniz uzun uçuşlarda pek oturmayı sevmem... Bi de dizim malumunuz... Alt kattaki en arkadaki wcyi kullanarak bol bol hareket edip kan dolaşımımı riske atmamaya çalıştım... Bi de belirli bi limitten sonra alkol vermiyolar... Onca saat sigarasız uçmanın tek yolu kafayı güzel etmek... Tuvalete giderken yol üstündeki tüm servis istasyonlarına uğraya uğraya nevaleyi toplayarak sorun olmadan alkol depolaması yaptım ki size de aynı yöntemi  tavsiye ederim efem:)))) 9 saate 2 şişe tayni şarap mı yetecek leeeyn????? :))))

Geçen sefer Air France'ın ekibi çoook aksiydi... Normalde yaşadığım türbülansların yanında Atlantiği geçerkenkiler bence sinek vızırdaması gibi bişi ya... Ama güvenlik gak-guk sebeplerinden ötürü en ufak harekette yerlerinize dönün çabuuuk yapıyorlar... Eyvallah biz de söz dinleyip dönüyoruz da, geçen sene önümdeki grup yüzünden trafik sıkışıklığı oldu...Anaaam bi dayak yemediğimiz kaldı hostesten!!! Laan manyak karıııı, yürüse önümdeki yüricem, durduğum yerde boş bi koltuk olsa oraya da oturmaya razıyım da boş koltuk yok!!! napim adamların kucağına mı oturim!!!Walla bi tanesine neredeyse Habana'ya inince çık dışarı kapışalım filan yapacaktım artık!!! Allam yaaaa!!! 

Neyse bu seferkiler Nazici değildi ammaaa Fransızca konuşmayanı ayırıp kayıran türdendiler... 
Yanımda oturan 1sn bile susmak bilmeyen şıllık Belçikalılarla şakıya şakıya sohbet eden kart steward'a ayrıca gıcık oldum!!! 
Ben onlardan daha çıtırım leeeyn! Tamam hiç uyumamış olduğumdan biraz kaymış bi görüntüm olabilir, fransızca da bilmiyo olabilirim ama bende insanım yaaaaa !!! 9 saat boyunca kendi kendime mi sohbet edicem? Benimle niye sohbet etmiyooooon!!!! Git, giit beyaz şarap getir bariiiii !!! Şşşşt yok mu 2009 rekolte... 2010 pek nasıl desem... :ppppppppppppppp

Eeee yani bi yerden sonra tel sarar tel sarar oluyosunuz! ;))))
Efenim uzun uçuşlarda ana servisten sonra hostesler servis yapmıyorlar... Alkol hariç tüm sıvıları ve abur-cuburlukları hazırlayıp servis istasyonlarına bırakıp ortadan yok oluyorlar... Siz kalkıp su-kraker neyse kendiniz alıyorsunuz... İlk defa uçtuğunuzda ulan niye servis yok demeyin... :))

Sonunda Fransız havayollarıyla uçtuğumu hissettiğim servis! Şarap harici bi .ok benzemiyo... THY'nın hakkını vermem gerekiyor burda... ;)



Biraz şarap, biraz kitap, bol dolanma, hızlı trenle 3 saat süren yolculukla Paris'e geldik çok yorulduk diyen Belçikalılara bol bol gıcık olma... ;))) 



Az kaldı aaaaz dayan Ozy... Yapabilirsin!!!!






Air France'ın beni koparan servisi!!! Geçen senede kopmuştum bu senede... Beyaz şişede drinkıbıl yogurt var!!!! Milli içeceğimizin Fransızların elinde gelmiş olduğu hal beni nedense koparıyooo... 3+2+9 saat+şaraplar+bezginlik olsa gerek sebebi... :)))))

İçilebilen ayran servisinden sonra bilin ki geliyoruz!!! Karayiplerde bir adanın üzerindeyiz... Az kaldı aaaaaaaz....




Yarım saat ha var ha yok!!! Tanrım azcık daha dayanma gücü ver... 
Şşşşt kart steward kaaave getir de azcuk ayuliiiim... ;)



Göründüüü, göründüüüü Habanaaaa göründüüüü !!! 
Laan bi susmadınız laaan! Ne çenebaz hatunlarmışsınız yaaaa !!! Tanrım yanımdakilere dalmadan inmemi sağla noluuuur!!!!

Veee Habana hava sağasıııııı !!!






Geçen sene bu manzaraya aşık olmuştum. Çok eziyetli bi sevdasın... Canım çıkmış durumda ama şu an yüzümde öyle bir gülümseme var ki, küçük dilime kadar her şeyi görmek mümkün!!! Cubaaam kavuştum sana... Seni bir daha görebilecekmiydim bilmiyordum, seni sayıklıyordum hep... anlata anlata bitiremiyordum... Geldim yeniden... Tüm eziyet, uykusuzluk, yanımdakilerin dırdırı, sigarasızlık geçti biti... Abidiiiiin nerdesin leeeeyn yap resmi miii !!! :))))

Veee, Habana Jose Marti Havalimanı! Landeeeeeed!!!






Hadi pilot amca hadi ya... Tamam 747 bu yavaş yavaşda... Yani artık sabır kalmadı... ;)




Tamam bir an önce körüğü getirin, kapıları açın hadiiiiii !!!





Benim gibi bağımlı bir şahsiyetin sakin sakin uçma imkan ve ihtimali yok maalesef... Uzun uçuşlarda iyi bir yol arkadaşı olduğumu düşünmüyorum. Kendimi eyleyecek onca şey yanımda olsa da bi şekilde arızaya geçebiliyorum! :)) Sevgili terk eder-koca boşar ki annem bir çok defa evlatlıktan ret etme noktasına gelmiştir :pppp 

Yorucu ve sarsıcı bir yolculuktu... Valizimi beklerken ana avrat küfrediyordum kendime... Geçen sefer sigara içilmez tabelasının altında sigara içen adam ülkeye daha farklı bir gözle bakıp sevdalanmama neden olmuştu... Bu sefer içen yoktu ve içirtmediler böööööö !!!

Grupla gitmediğime şükrettiğimi hatırlıyorum... Kesin içlerinden birisine dalardım!!! :)))

Valizimi alıp transferimi yapacak kişiyle buluşup dışarıya adım atana kadar arkamda deli gömleğiyle dolanan birisi olsa hiç yadırgamazdım... Başta kendim olmak üzere herkese ve her şeye tıslıyodum!!! 

Ta ki, havalimanının kapısından çıktığımda Cuba'nın kendisine has kokusu burun deliklerimden içeri girip, tatlı güneşi önce yüzümü sonra yavaşça bedenimi yalayana dek...

Yavaşça güneşi hissedebileceğim bir köşe geçtim... Taksi hemen gelmesin dedim... Gözlerimi yumup anın keyfini çıkardım ve baya bi süre sonra sigara aklıma geldi... :))) 

Bir nevi anamdan emdiğim süt burnumdan gelmişti, yolda uyuyamamıştım o yüzden huysuzdum, dizim ufaktan problem çıkarıyordu, nikotinsizlikten doğru düzgün düşünemiyor ve saldırgandım... 

Ama deymişti...
Mutluydum...
Olmak istediğim, sevdalandığım yerdeydim...
Ne olursa olsun kime ve neye karşı olursa olsun hep sevdamın peşinden giden bi aşık olarak pişman değildim... 
Bu sefer bir ülkeye sevdalanmıştım ve sevdamın peşinden gitmiştim...

Umarım  bir çok defa Cuba'ya gidip-gelirim... Her seferinde ayrı bir yolculuk macerası yaşayacağım... Her seferinde manyakmısın kızım yaaa diyeceğim ama her seferinde dışarıya adım atar atmaz dünyanın en mutlu insanı olacağım...

Asta la vistaaaa beybi ;)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder