Etiketler

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Neden yeniden Cuba?

Saat farkı-yorgunluk çok sarsınca ilk akşam için planladığım hiiiç bir şeyi yapamayıp erkenden yatağa attım kendimi...

Ve geçen sene olan oldu; sabah 5'de uyandım!!!
Kalktım oteli keşfe çıktım... Kahvaltı saatinde kahvaltıya ilk giden ben oldum doğal olarak... :)

Gruba sonradan dahil olunca sabah milletle nasıl buluşucam, nasıl tanicam onları stresim oldu... Sadece WTS yetkilisi Barış Beyi tanıyodum ve o da ortalarda yoktu... 

Ama bir şekilde ortalıkta dolanırken Türk olduğumuzu çakınca birer-ikişer ehee selam sizde mi Mimarlık Vakfındansınız muhabbeti başladı... ;)

Gitmeden önce Barış beye ex Cuba yazılarımın linkini yollamıştım... O da saolsun tüm gruba yollamış... 

İzmirli Mimar bi amca yol boyunca beni efsane haline getirmiş!!! :)))) Ehee selam dememle dakka bir gol bir çantasından tüm yazılarımın çıktısını çıkarıp beni soru yağmuruna tutmasın mııııı????

O noooo!!!
Ben yazılarımda ki gibi sempatik, konuşkan bi insan değiliiiiiim!!!
Hele kimseyi tanımadığım 23 kişilik bir grupta, tanınmak-bilinmek-ünlü olmak...

Sabah sabah bir anda rehberlerimizden daha çok ilgi görmeye başladım ve güven duyulan bir şahsiyet oldum!!!

Ehe ehe... Çok tatlısınız ama bakın Türkçe konuşan süper bi rehber var, sanat tarihi profesörü var... Barış bey var... Hani ben uzman değilim, grup lideri de değiliiiiiim... Tanrım ben linki neden yolladım... Ya da Barış neden linkimi herkese yolladıııııııııııı!!!

Teker teker soruuuuuun!!!
Ehe eheee... 
Sempatik ol Ozy... Ehe...

O nooooo!!! O noooooo!!! 
Tanrım!
Benim gibi domuzcuk bir insan için tüm otobüse şirinlik yapmak ilk sabah beni gerçekten çok zorladı!!!

İktiiiir, herkes beni tanıyooo, herkes yazılarımı okumuş... Domuzun allahı olmak gibi bi şansım yooook!!! 
Ehe!

Yolculuk herkesin canını çıkardığından, herkes tek tek gelip neden 2. defa geldiğimi sordu...

1 Mayıs için geldim dedim...
1 Mayıs Cuba'da nasıl yaşanıyor görmeden, deneyimlemeden Cuba deneyimim eksik ve yarım kalıyordu... Ve ben bu ülkeyi çok sevdim... O yüzden 2. defa geldim dedim...
!!!
Ama insanlar pek sevdamı anlayamadılar... Birazcık tuhaf bakışlara maruz kaldım...
Yani tamam ülke çoook uzakta ama seviyorum ve geldim yani... Hani bunda tuhaf bişi yok... Varsa da ben göremiyoruuuum!!!

Baktım ülkeyi gezip-tozmadan-görmeden anlamayacaklar beni bende başladım geyike!

Fidel gel ülkeyi üstüne yapıcam dedi de... Ama emekli maaşı az o yüzden kararsızım yanni... Bi de bu yaşa kadar hiç evlenmeyip üstüme yapılacak bi ülke de olsa yaşlı bi adamla evlenmek... :ppppppppppppp

!!!!!!
Hele bi binin otobüse, hele bi pina coladalarınızı için, hele bi sokaklarda yürüyün, hele bi rom keyfi yapın, hele bi gerçek mojitoyu yudumlayın, hele bi salsanın ritmi bedeninizi ve ruhunuzu ele geçirsin, hele bi Pinar del Rio vadisinde elinizde puronuzla sallanan bir sandalyeye çöküp hayatın anlamını bi sorgulayın ondan sonra gelin sorun!!!!

Her şeyin aslında ne kadar yalın olduğunu, saçma sapan şeylere nasıl takık yaşadığımızı, olmazsa olmazlarımız olmadan da hayatın ne kadar yaşanabilir ve keyifli olduğunu bi görün... Şekilcilik olmadan, son teknoloji olmadan, markaların önemli olmadığı, sadece insan olmanın önemli olduğu... Azla nasıl çok olunduğunu... Mutluluğun-huzurun ve zenginliğin yaşadığımız ya da bildiğimiz anlamda olmadığını...

Size ne desem boş... Yazsam da boş, konuşsam da boş... Benim bu ülkede neye tutulduğumu ancak kendiniz deneyimleyebilirseniz anlayabilirsiniz...

2.-3. hatta 15. defa gidenleri yadırgamıyorum... Siz de tatilin sonunda yadırgamayacaksınız... 
Ama algılarınız açık, her şeyi deneyimlemeye hazır olmanız lazım... Ayyy, ıııy, ııyk yapmadan... Elbetteki bir anda Cuba'lı olmak zor ama yabancılığınızı bir kenara koyarak elinizden geleni yapabildiğiniz kadar buralı olmayı denediğiniz de, bakmayı değil görmeyi yaptığınızda beni anlayacaksınız...

O zamana kadar, Fidel çağırdı geldim... ya da, İstanbul'da ohaa paraya sahte mojito içeceğime o paraları uçağa verip gerçek mojito içmeye geldim!!!

Geldim ulan!
Aşık oldum bu ülkeye...
Aşkımı özledim... Kokusu burun direğimi sızlatıyodu geldim!!!
İçmeye geldim...
Salsa yapmaya geldim...
Her şeyi arkamda bırakıp boşalıp dolmaya geldim...
Yemyeşil vadi de özümle konuşmaya geldim...
Medite olmaya geldim...
Düdük olmaya geldim...
Kahkaha atmaya geldim...
Puro içmeye geldim...
Güneşinde yanmaya geldim...
Sempatik insanlarıyla sohbet etmeye geldim...
Sadeliğini, azla çok olmayı yeniden deneyimlemeye geldim...
Papaya manyağı olarak deli gibi papaya yemeğe geldim...
Cenenetin meyve suyu olan Pina colada içmeye geldim!
Gerçek Mojito içip memleketin tüm mekanlarında aayy-ıııyk diye ukalalık yapmaya geldim!
Copsuz-polissiz 1 Mayısı deneyimlemeye geldim...
Ruhumun fırtınalarını dindirmeye-yüreğimin sızısını sarhoş etmeye... İyileşmeye geldim...
Kendim için geldim...
Ve hep de geleceğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder