Etiketler

10 Mart 2018 Cumartesi

Hint Fakiri...


Gitmek istediğiniz ama bir gün gerçekten gidebileceğinizi ummadığınız yerler vardır…
Hindistan ve Nepal’de benim için öyleydi…
Çok gitmek istiyordum…
Ancak yanıma yancı bulamıyor, tek başıma gitmek için de paracıklarıma kıyamıyordum!
Ah tek başına seyahat edenler olarak turizm firmalarınca daha çok saygı görmemiz gerekiyor. Çünkü neredeyse 2 kişilik ücreti ödetiyorlar biz yalnız gezginlere…

3 senedir Hindistan’ı sayıklamaktaydım…
Geçen sene kıl payı ile Holi Festivaline gitmeyi kaçırdığımda günlerce depresyona girmiş, kanal 7’nin Hint dizilerine vermiştim kendimi! : )))

Bu sene, tek başıma gitmek kaça maaaal olacaksa olsun dedim, gidicem üleeeyn! Bir şekilde Hindistan’ın beni çağırdığını hissediyordum… Çok meditasyonla, yogayla-mogayla alakam olmasa da o toprakların ruhuma iyi gelen bir tarafı olacağını hissediyordum…

Ya gidip, görerek erecektim ya da gidemediğim için Hint dizisi izleye izleye başka bir türlü erip, aydınlanacaktım! :p

Bir gezgin olarak artık Asya’ya ve daha uzak coğrafyalara açılmam gerekiyordu…

Sevgili sevgilime ilk Hindistan’a gitme arzumu söylediğimde bana ‘sen git, ben gitmem oraya’ demişti…
Zaman içerisinde Hindistan konusu ne zaman açılsa adam nuh diyor peygamber demiyordu!
Ben de amaaan gelmezsen gelme diyerek, Hindistan’a gitmek için tercih edilmesi gereken tek tur şirketi olan şirket ile ondan habersiz flörtleşmeye başladım geçen senenin son ayında…

Flörtleşmemiz, satış sorumlusu hatunun, ödeme anında  uçak biletinin fiyata dahil olmadığını söylemeyi unutup, hatırlayıp söylediği ana kadar şahane gitti!!!

Tek kişi oda farkıııı artı uçak bileti, duş barabarsıssss 4000 dolar!!!
Her akşam masama yakışıklı bir Hintli servis edeceksiniz heralde bu ücret karşılığı?
Bu kadar para verdikten sonra bebeğim tek Hintlinin beni keseceğini sanmıyorum… Yemekte ayrı, akşamları tur sonrası ayaklarıma masaj yapması için ayrı…
Satış sorumlusu hatun, uçak biletinin fiyata dahil olmadığını söylemeyi unutmuş olmasını çok normalmiş gibi görüp, beni sizin için yer açtım gelmiyormusunuz yani diye azarladı!
Bebeğim, yanıma kaç Hintli vereceğiniz konusunda anlaşırsak geleceğim…

Nepal-Hindistan turunda uçak bileti fiyata dâhil olduğundan 10 günlük gezinin ücreti tek kişilik ücret farkıyla bile 6 günlük Hindistan turundan daha uygundu…

Sadece Hindistan yerine, kesenin ağzını biraz daha açıp Nepal-Hindistan mı yapmalıydım?
Tam bu sırada sevgili sevgilim aradı…
Sesin niye böyle?
Hindistan’a gidecektim ama gidemiyorum…
Hikâyeyi ona anlatmamla bana gezilerin bilgisini yollamamı söyledi…
Yolladım… Yolladım ama gitmek istemediğini bildiğimden öylesine istiyor zannettim…

Olm yeminle kadınlar Venüsten, erkekler Marstan!!!
Demesin mi bana bu şirketle gideceğini söylemediğinden ben sana gelmem diyordum, bu tur şirketiyle gidiyorsan elbet giderim!!!
Ulan Hindistan’a güvenip başka hangi tur şirketiyle gidilir kiiii?!
Eeey kadın okuyucu, adamlara şirketine varıncaya kadar hayallerini anlatman gerekiyormuş, öğrenmenin yaşı yokmuş, öğrendim, sen de öğren! : )))

İki gün sonra satış sorumlusunu Hintlilerinizi istemiyorum, ben yariiim ile geliyorum, Nepal-Hindistan turuna kaydımızı yaptırmak istiyorum diye aradım…
Hay aramaz olaydım…
Hay Hindistan’a gitmek istiyorum diye tutturan hücrelerimi…
Hayatımda ilk defa bir tura kayıt olurken, ödeme yaparken bu kadar eziyet yaşadım!
Hatun kaydımızı yaptımı, ne zaman ödeme yapıcaz, mail adreslerimizi mi yanlış yazdık da haber alamıyoruz, ödeme yapmaya gittiğimiz de paramızı alacaklar mı, tipimizi mi beğenmediler, kokuyomuyuz, eğitim ve kültür durumumuz mu uygun değil bu tura katılmaya…
Allahııım kafayı yemeden, delirmeden,  sevgilim ofislerini başlarına yıkmadan gidebilecekmiyiz acaba?
Hatunun tutumu sebebiyle sevgilim bir ara gitmekten vazgeçti!
Ben satış sorumlusunun tutumu sebebiyle gidemeyecek olmamızdan, salya sümük, avmlerde yerlere yatıp tepinen ıııyk çocuklar gibi tepine tepine ağladım…
Sevgilim baktı çok istiyorum, ağlamam geçmicek, önce gidelim sonra ofislerini başlarına yıkarım dedi… :p  : ))  
Bizden kaynaklanan bir sebep yüzünden değil de satış sorumlusu yüzünden az kalsın…
Abartmıyorum, hatun kaydımızı alıp, ödememizi bi zahmet aldığı güne kadar en az 3 defa Hindistan’a gidebilecekmiyiz diye kahve falı baktırdım! Ki ben fala-mala inanmam!!! Tam rüyaya yatacaktım ki oldu!

Wallahi uçağa binene kadar gittiğimize inanamadım.
Ödeme yaptıktan sonra elimize verilen makbuza bile güvenemedim!
Ne zaman uçağa bindik, kapılar kapandı ancak o zaman! : ))


Uzun uçuşları severim… Hele daha önce hiç gitmediğim bir yere ise o uçuş, uçaktan daha hızlıdır kalp atışlarım…
Gece binip sabaha uyanmak…
Gökyüzünde gün doğumunu karşılamak…
Gece bir ara pencereden baktığımda gecenin karanlığında parlayan yıldızların güzelliği o kadar müthiş ve o kadar şükrettiriciydi ki…
Bilmediğimiz bir coğrafya gidiyorduk…
Umduklarımızla bulduklarımız ne kadar farklı olacaktı…
Sevecekmiydik yoksa niye geldik mi buralara diyecektik…
Aşka mı düşecektik yoksa iki yabancı gibi mi olacaktık…
Bize katacakları neler olacaktı…
Herkesin aydınlanmaya geldiği topraklardan biz aydınlanmaya gelmemiş gezginler ne hisler yaşayıp-duyumsayıp dönecektik?
Farkında olmadan bir içsel yolculuğa çıkacakmıydık?
Dünya vatandaşlığına bir adım daha yaklaşacakmıydık?
Renk, ten, dil, din farklıda olsa özünde aynı hamuru taşıyan sınırların, bürokrasinin ayırdığı insanoğlu ve kadınları birlikte ortak ne deneyimler duyumsayacaktık?
6 saatlik uçuş sonlanırken, yanımda uyuyan sevgilime baktım…
Benim içim içime sığmıyordu…
Kıpır kıpır bir yay ve sakin oğlak…
Nasıl böyle sakince uyuyordu…
Oysa ben kokpite gidip pilota, hadiii biraz daha hızlı dememek için kendimi zor tutuyordum…
Başımı tekrar pencereye çevirdiğimde nutkum tutulmuştu…
O gördüklerim bulutmuydu?
Böyle sivri tepeli bulut olmazdı…Olamazdı…
Yoksa?
Tanrıııııım, dünyanın çatısının beyaz tepeleriiiiii…mi?
Göreceğimi sanmadığım, ummadığım…
Hiç inerken görebileceğimiz aklıma gelmemişti…
Tanrım, kalp atışlarım hızlandı…
İnanamıyorum!
Sevgilimi gözlerimi pencereden ayırmadan sarsarak uyandırıyorum…
Gözlerimde mutluluk ve sevinç yaşları ile Himalayalar diyorum…
Himalayalar, uyan, uyaaan, geldik…
Tanrııııııım!
Herkes sabah kahvesini yudumlarken, uçağa binerken soğuması için verdiğimiz minik şampanyamızı hostes getiriyor…
Buz gibi şampanyamız, uçağın penceresinden Himalayardan yansıyan ışık ile içinde pırlanta taneleri varmışcasına parıldıyor ellerimizde…
Tanrım bu görüntünün tarifi yok… Bunu nasıl yazarak ya da sözlü anlatabilirim bilmiyorum…
Tuzunu bildiğim şey karşımda! :p (Yazar inanmak için çimdik atma adına burada geyik yapmaya başvuruyor! :ppp)
Nepaaaal !!!
Nepaldeyim!
Nepaldeyiz…

Fiil çekimi bittikten sonra seyahatin devamı 2.,3, hatta 15. yazıyla sizlerle olacak sayın ve sevgili okuyucu… : )


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder