Nefis öğle yemeği ziyafetinden sonra Kardamyla ve Marmaro'ya doğru yola koyuldum...
Şirin bir sahil kasabası olan Kardamyla'da beni bir heykelcik karşıladı... De dedim ne heykelisin sen demedi... :( :p
Aslında gelip-geçmek yerine daha uzun süre kalmak isterdim ama inatla 1 güne sığdırmak için direttiğim programım yüzünden yollara düştüm yeniden...
Bir nevi kuzeyin Türkiye'ye bakan ucundayım diyebilirim... Yel değirmenlerinin büyüsüne kapılmamak mümkün değil...
Yel değirmeninin olduğu yere tırmanıyorum ve o ne arkada tayni bir plaj ve şapel var!
Bayılıyorum Yunanlıların doğa harikası yerlere kondurdukları ibadethanelerine! Yolum uzun olduğundan gitmedim... Başka bir zamana bıraktım...
Tek başına seyahatlerde kendi fotoğrafını değişik yöntemlerle çekiyorsun ;) Yeldeğirmeni ve ben ;)
Maceranın başladığı zaman... Şimdi Kardamyla'dan geri dön ve Pityos üzerinden Katavassi'ye in ordan Yunanistan'a bakan bölgeleri gez di miiii? Cık! Keçiyim abi! Marmaro'dan sonra yollarda-kasabalarda az-çok karşılaştığımız bir nevi 'tanıdık' sayılabilecek turistlerin bile ortada gözükmediği yollarda tek başıma seyahatim başladı! Benden başka meraklı turist yok muydu yaw? Yoktu galiba! :p
Amades plajına selam çaktıktan sonra, Viki, Kampia, Spartounta, Fyta, Kipouries ve Diefna üzerinden Batıya inmeyi planlayan ben haritada var gözüken ama aslında olmayan yollara girdim! Cep telefonumun şarjı azalıyordu, bırak turisti yerli halk bile ortada yoktu! Dolaştığım saatler herkesin siestada olduğu saatlerdi!
Dağları tepeleri aşarken, bitik debriyaja rağmen yol yapma zevki suratımdan 100mden bile görünecek halde doğanın ve yerleşimlerin tadını çıkararak yol alırken hiç bir Türk'ün bu köylere gezmek için gelmeyeceğini düşünüyordum...
Bu tabela nereden geçtiğimin simgesi değil, biranın durmak istemiyorum ben baskısının simgesi! Efenim bu seyahat boyunca bir takım yerlerde ihtiyaçtan indirdik bikini altımızı...(Ettiğim lafa bak! töbe töbeee) Etrafta kimsecikler yoktu ama hani ola ki yuuutubda Sakız'da çalılıkta çiş eden hatun poposu videosu varsa bilinki o benim! Ne beaaa dağın başında veeeceee vardı da biz mi gitmedik!!!!
Öyle her tabelaya giricem gezicem olmuyomuş!!! Haritada, Diefcha üzerinden bağlanan bi yol gözüküyodu! Mimarım leeyn ben ilk defa haritayla yol da bulmuyorum!!! Teknolojiyi kullan diceksiniz de bu tarihte henüz I padimi almamıştım... Alıp gittiğimde de işe yaramadı, merkezden çıktığınız anda teknoloji ben alıcı verici bulamıyorum diyor!!!! Son Sakız seyahatimde I padim yol boyunca sadece fotoğraf çekmeye yaradı!
Ne güzel manastırda varmış manastırıda ziyaret ederim diye Diefcha'ya girdiiim... Küçücük bir köycük... Aman ne şirin diyip köyün avlusundan geçip köy asfaltını takip ederek yoluma devam ederken birden kendimi toprak yolda buldum! Toprak yola gelince bi yanlış var de ve dön geriye dimi? Hayııır! Gözümü nassııı bi macera ve keşif aşkı bürümüşseeeee ben yola devam ettim... İlk başlarda yol toprak ama 1.5 arabalık bir genişlikteydi... Sonraaaa... Ahanda jungle!!! Kızım daha ne gidiyoooon!!!! Toprak moprak ben bi şekilde yine bi köye çıkıcam inancındayım! İnancına edim senin! Bi baktım ki sağ yanım uçurum!!! Önümde toprak bir rampa!!! Ve yol tayni arabamın anca sığacağı genişlikte!!! Altımdakini 4x4 mü sanıyorum nedir!!! Dön geri Ozy! Dönim de nassıııı!!!! Döndüm efendim ama ne dönme! Milim hatamla uçurumdan aşağıya uçarım! Ve kimse nerde olduğumu bilmiyor! Manevraya başlamadan önce yerimi haber versem mi? Verim de kime? Versem de ne olacak başıma bi iş gelse ve beni bulana kadar oooo o! Ya bismillah dedim ve bitik debriyajlı bir arabada el freni ustalığıyla arabayı usun usul çevirdim. Geri gitmek pek güvenli gelmediğinden burnumu çevirmeyi uygun gördüm... Manevra yaparken uçurumdan uçmaktan çok arabanın arkasını vurma korkusu daha fazlaydı!!! He ben öliiim ama kiralık arabaya zarar gelmesin!!! tanrım mantık dağıtırken nerdeydim ben acep?
Arabayı çizmeden, kendimi uçurmadan köyün meydanına geldim ve arabayı park ettim... Tek cafesi olduğunu düşündüğüm cafedeki yerli halk beni buyur ettiler ve buuuz gibi frappemi içerken acaba deli turist nereye gitti ve geldi demişlermidir diye düşündüm. Yaw geçerken insan bi uyarırdı yaaa!!!
Sakinleşip başlarım manastıra da keşfetmeye de ben ana yola çıkim Sakız merkeze dönim diyerek hareketlendiğimde, manastırın anahtarının cafede olduğunu istersem götürebileceklerini söylediler! Eee madem öyle Moni'ye gidip bi şükür duası yapmak hiç fena olmaz!
Görücem diye uçurumlardan uçacağım manastır!
Benim için özel açılan manastır!
Kapıyı benim için açan adam incelemelerim ve fotoğraf çekimimden sonra 'bizden değilmisin' diye sordu bana! Bir şekilde dua etmiş olduğumu bilemediğinden ulan keşke istavroz çıkarmayı öğreteydiler arkadaşlarım diye söylendim... Adam daha mutlu olacaktı... Ne bilim o küçük adamı mutlu etmek istedim! Çok güzel bir manastır... Ziyaret edin... Köyün meydanına gelince durun ama gaza basıp devam etmeyin! :))
Yola devam... Bu sefer ana yoldan!!!
Maceralarla dolu bir seferden sonra Yunanistan'a bakan yüzüne indim adanın!Magemena Beach! Deminki maceradan sonra alkol ve deniz iyi gelecekti...
Süper bi beach! Kaç parasınız dedim... Parasızız sadece yediğinizi içtiğinizi ödüyorsunuz dediler!!! Manyakmısınız dedim, Çeşmede tek şezlong-şemsiye 15 kaat! Zuzaylı gibi baktılar bana... E peki alkol getir...
Biricik aşkım yoktu burda... Bende Alfacığı denedim... Bi dahada denemem! Nefis gözüken su benim gibi denizde hayal gücü hortlayanlara göre değilmiş... Çok artistlik bi giriş yapıp popomdan Jaws kovalamış gibi bir çıkışım vardı ki... Uleeeyn karizma marizma kalmadı bıktık leeeyn senin bu hayal gücünden dedik! Ama mukadderaaaat! :))
Plaja bu tabelanın karşısından giriyosunuz efem... Ben sahil yolunu devam ederek ne yazık ki şimdilerde yanıp kül olmuş dağları aşıp Sakıza doğru yola çıkıyorum... Onca macera yetmiyomuş gibi bir de yol üstünde Anavatos kale kenti ziyaret edip...
Gün batma hazırlığında Ozy inatla keşif! :)
Yol üstündeki bu yerleşkeyi biraz geçtikten sonra sol tarafta Anavatos tabelasını görüp içeriye dalacaksınız... Yok yol vardı emin olarak girdim yola ;)
Turistik amacı geçelim, mesleki olarak görmem gerekirdi... :)
Eski kent terk edilmiş... Yeni yerleşim alt tarafta...
Keşif ve macera dolu bir günden sonra, F1 pistlerini aratmayan dağ yollarının virajlarını tırmana tırmana, ine ine sonunda Sakız'ın ve Çeşme'nin göründüğü noktaya vardım... Vardım ama nasıl bitiktim! :)
Onca yorgunluğa rağmen gece keyfi yapmadan durmadım... Yavaş yavaş gezseydim her yeri macerasız olacatı ama işte bilemedim... Hem keyfi hem gezmeyi bir araya sıkıştırmaya çalışınca yorgunluğu ve macerası bol bir gün oldu... en az 4 günlüğüne gidin ve benim 1 güne sığdırdığım yerleri siz 2 güne bölün... ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder